Go Back Go Back
Go Back Go Back
Go Back Go Back

COVID-19 sürecinde HIV ilaçlarına erişim

COVID-19 sürecinde HIV ilaçlarına erişim

Haberler

COVID-19 sürecinde HIV ilaçlarına erişim

calendar_today 22 April 2020

COVID-19 sürecinde HIV ilaçlarına erişim
COVID-19 sürecinde HIV ilaçlarına erişim

Natali Kopaliani İstanbul ziyaretinin kısa süreceğini düşünüyordu. Natali zaman zaman Türkiye’yi ziyaret eden bir göçmen, bu kez ise Gürcistan'dan İstanbul'a aniden rahatsızlanan annesini doktora götürmek için gelmişti.

Ancak tam bu sırada koronavirus hastalığı, global bir salgına dönüştü. Türkiye de birçok ülke gibi sınırlarını kapatmaya başladı. Natali kendini bir anda bir çıkmazın içinde buldu, annesi ve torunuyla beraber mecburi olarak Türkiye'de kalmıştı.

"Dönüş uçağımız iptal edildi, burada mahsur kaldık. Konsoloslukla iletişime geçtik ama yapabilecekleri hiçbir şey yoktu ve ilacım ise bitmek üzereydi." diyor Natali.

Natali, 1999 yılından bu yana HIV ile yaşıyor, hayatının son 15 yılını antiretroviral ilaçlar alarak geçiriyor. Antiretroviral terapi (ART) virüs yükünü saptanamaz düzeye düşürüyor, böylece HIV ile yaşayan bireyler sağlıklı ve huzurlu bir hayat geçirebiliyor. Ancak ilaçların kesilmesinin, özellikle de böyle bir salgın hastalık riski altında, çok ciddi sonuçları olabiliyor.

UNFPA Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi HIV/AIDS danışmanı Andrey Poshtaruk, "ART kullanımında düzensizlik ve ilacın bir anda kesilmesi tedaviye muhtaç olan HIV pozitif bireyleri COVID-19'a karşı savunmasız bırakıyor; hayati tehlike oluşturacak sorunların ortaya çıkmasına neden oluyor" diyor. 

Natali alternatif ilaçlar ve tedavi yöntemleri bulmak için çabalarken Türkçe bilmemesi, Türkiye sağlık sistemini tanımaması ve ilacın fiyatı Natali'nin mücadelesini zora sokuyordu. 

Kopaliani: "İlaçlar Gürcistan'da bedava. İlk aşamada küresel fonlar tarafından sağlandı, ardından hükümet doğrudan ücretsiz temin etmeye başladı. Türkiye'de ise ilaçlar çok masraflı, aylık yaklaşık 450 dolara yani 3100 TL'ye mal oluyor." 

Natali en sonunda yardım isteyecek bir yer bulmayı başardı. Gürcü Sivil Toplum Kuruluşu "Women for Freedom"un kurucularından biri olan Natali, aynı zamanda HIV bulaşı açısından yüksek risk altındaki kilit  grupların haklarını savunan bölgesel sivil toplum ağının da bir parçasıydı. Tavsiye için bu ağda yer alan bir arkadaşını arayan Natali, arkadaşı tarafından UNFPA’in İstanbul’daki Bölgesel Ofisi’ne ve Ankara'daki Türkiye Ofisine yönlendirdi.

Engelleri Aşmak: Tedavi ve Hizmetlere Erişim

UNFPA Türkiye İnsani Yardım Program Yöneticilerinden Fatma Hacıoğlu Sarıdağ: " Pozitif Yaşam Derneği birlikte çalıştığımız uygulayıcı ortaklarımızdan. Pozitif Yaşam Derneği, HIV ile yaşayan bireylerin haklarını savunan, HIV pozitif bireylere gerekli desteği sağlayan Türkiye'de kurulmuş ilk sivil toplum örgütü. Birçok eczaneyle sürekli iletişim halindeler ve ihtiyaç halinde olan kişilerin ART ilaçlarına erişebilmeleri için çalışıyorlar." 

Natali'nin durumundan haberdar olur olmaz UNFPA Türkiye ve Pozitif Yaşam Derneği, Natali'nin yakınındaki en uygun eczaneyi tespit etti, eczanenin elinde HIV tedavisinde kullanılan ilaçların bulunduğunu doğruladı ve Natali’nin ilacı daha makul bir fiyata almasını sağladı.

Kopaliani: "UNFPA bana kontaktlar sağladı ve ilaca erişebileceğim konusunda güvence verdi. İlaçları aldım ve kullanmaya başladım, işe yarıyorlar, bu süreçte emeği geçen herkese minnettarım." 

UNFPA Türkiye, Pozitif Yaşam Derneği ve Kırmızı Şemsiye Cinsel Sağlık ve İnsan Hakları Derneği, Avrupa Sivil Koruma ve İnsani Yardım Operasyonları Birimi, ECHO’nun fonladığı insani yardım programı çerçevesinde bir işbirliği yürütüyor. Kilit Mülteci Gruplar projesi, HIV ile yaşayan mülteciler ve LGBTİ bireyler gibi  gruplara psiko-sosyal destek,hukuki danışmanlık ve vaka yönetim hizmetleri  sunuyor. Verilen hizmetler arasında, HIV bilgilendirme, test öncesi ve sonrası danışmanlık, HIV testi ve tedavisine yönlendirme de yer alıyor. Proje büyük çoğunlukla Suriyeli, İranlı ve Afgan mültecilere hizmet sağlasa da Türkiye'nin altı ilinde yürütülen erişim çalışmaları ve ülke çapında 4 ilde hizmet veren Mülteci Destek Hattı (0850 888 0539)  sayesinde toplamda 97 farklı uyruktan  kişiye destek sağladı.

Program Yöneticisi Sarıdağ projeyi; "Proje kapsamında Türkiye'de tedaviye ve hizmetlere ulaşmakta sorun yaşayan HIV ile yaşayan mültecilerin gerekli sağlık hizmetlerine erişimleri konusunda destek oluyoruz" sözleriyle özetledi. 

Bölgesel Acil Yardım Hattı Kuruluyor: HIV/AIDS Perspektifinden Sağlık Desteği

COVID-19 salgınının, Natali gibi beklenmedik şekilde yerinden edilen birçok insanı zor durumda bırakması sebebiyle bu tip projelere olan ihtiyacın giderek arttığı bir kez daha ortaya çıktı. 

"Natali ile çalıştıktan sonra fark ettik ki daha geniş çaplı bir şeyler yapmalıyız. Bölgemizde Natali gibi ülkesi dışında bir ülkede mahsur kalan, ilaçlarına ulaşamayan, rehberlik hizmetlerinden ve bilgiden mahrum bir çok insan var." diyor UNFPA Doğu Avrupa ve Orta Asya Bölge Ofisi HIV/AIDS danışmanı Poshtaruk. 

COVID-19 ile mücadele sürecinde verilen hizmetlerin kapsamını genişletmeyi hedefleyen UNFPA, bu doğrultuda "The Eurasian Women's Network on AIDS" ile beraber İngilizce ve Rusça hizmet sağlanan bir yardım hattı üzerinde çalışıyor.

Poshtaruk: "Bölgemizde bulunan ülkelerden birinde mahsur kalan ve bilgi ihtiyacı olan biri bu yardım hattını aradığında, bölgelerinde ilgili çalışmalar yürüten bir STK'ya yönlendirilecek. Yardım hattı, WhatsApp, Viber, Facebook ve Telegram gibi yaygın mesajlaşma kanalları ve sosyal medya platformları üzerinden de erişilebilir olacak. Yardım hatları, HIV ile alakalı sağlık hizmetlerinin yanı sıra, ev içi şiddet ve cinsel şiddet konularında da destek hizmeti vermek üzere her ülke için ulaşılabilir olacak.”

HIV ile yaşayan ve ART tedavisi sayesinde virüs yükleri tespit edilemez düzeyde düşük olan bireylerin, sadece HIV nedeniyle COVID-19'a yakalanma risklerinin daha fazla olduğuna dair bir kanıt yok. Ancak Postharuk uyarıyor; “Yine de COVID-19 salgınının tedarik zincirlerini zora soktuğu, bazı ilaçlarda kıtlığa neden olduğu ve sağlık sistemini yoğun bir yük altında bıraktığı unutulmamalı.” Postharuk, evde geçirilen sürenin artması ve benzeri salgın önlemlerinin HIV ile yaşayan bireyler için öngörülmeyen ve istenmeyen sonuçlar yaratabileceğini vurguluyor.

Yeni bölgesel yardım hatları, HIV ile yaşayan bireylerin sorunları ve hassasiyetleri için gerekli hizmetlerin anında temin edilmesi için bu bireyler ile hizmet sağlayıcılar arasında bağlantı kurmayı hedefliyor.  DSÖ'nün güncel bilgi kılavuzları, hükümetlerin ART gibi hayat kurtarıcı tedaviler için, yurtdışına seyahat edeceklere 3 aylık süreyle erken tedarik sağlanması gerektiğini, böylece tedarik zincirlerinde yaşanan kesintilerin olası zararlarının önüne geçilebileceğini öngörüyor.

Natali, İstanbul'da kiralık bir apartman dairesinde Gürcistan'a uçuşların yeniden açılmasını bekliyor.  "Bastırılmış bir bağışıklık sistemiyle yaşamaya mahkum HIV pozitif bireyler olarak coronavirüsün bizi nasıl etkileyecebileceğine dair çok az bilginin olması korkutucu. Önemli olan benim gibi yardıma muhtaç kimselerin gerekli mercilere ve hayat kurtarıcı bilgilere ulaşabilmesi."

 

#KimseyeGerideBırakma