Her gün 800 milyondan fazla kadın regl oluyor. Menstrüasyon doğal ve sağlıklı bir süreç ve menstrüel hijyen ürünlerine erişim temel bir insan hakkı. Buna karşın, Dünya genelinde milyonlarca kadın ve kız çocuğu, menstürasyona dair doğru ve güvenilir bilgiye erişemiyor, regl döneminde ihtiyaç duydukları hijyenik ürünlere ulaşamıyor ve bu doğal süreci sağlıklı ve güvenli bir biçimde geçiremiyor. Özellikle de kırılgan gruplar, ömürleri boyunca regl yoksulluğu ile mücadele ediyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA Türkiye’nin yeni raporuna göre, Türkiye’de yaşayan her iki mülteci kadın ve kız çocuğundan biri “çok pahalı” olduğu için hijyenik regl ürünlerine ulaşamıyor.
ANKARA, TÜRKİYE - Her gün 800 milyondan fazla kadın regl oluyor. Bir kadın, ömrünün ortalama 7 yılı boyunca adet görüyor. Menstrüasyon doğal ve sağlıklı bir süreç ve menstrüel hijyen ürünlerine erişim temel bir insan hakkı. Buna karşın, Dünya genelinde milyonlarca kadın ve kız çocuğu, menstrüasyona dair doğru ve güvenilir bilgiye erişemiyor, regl döneminde ihtiyaç duydukları hijyenik ürünlere ulaşamıyor ve bu doğal süreci sağlıklı ve güvenli bir biçimde geçiremiyor. Özellikle de mülteciler, göçmenler ve diğer savunmasız gruplar hayatları boyunca regl yoksulluğu ile mücadele ediyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA Türkiye’nin yeni raporu, Türkiye’de yaşayan kırılgan grupların bu konuda yaşadığı zorluklara çarpıcı veriler ile dikkat çekiyor.
Dünyanın en fazla mülteci nüfusunu barındıran ülkesi konumundaki Türkiye, 3,6 milyonu geçici koruma altındaki Suriyeliler olmak üzere toplamda 4 milyona yakın mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapıyor. Mültecilerin dörtte biri ise üreme çağındaki kadınlar ve kız çocuklarından oluşuyor. UNFPA, Türkiye’de yaşayan mülteci kadınlar ve kız çocuklarının menstrüel hijyen yönetimi ile ilgili bilgi, durum ve uygulamalarını, regl yoksulluğunun boyutunu ve bunun altında yatan nedenlerin güncel durumunu değerlendirmek amacıyla gerçekleştirdiği “Türkiye’deki Mülteci Kadınlar ve Kız Çocuklarında Menstrüel Hijyen Yönetimi” araştırmasının raporunu yayımladı.
Buna göre; Regl dönemi ortalama 12-13 yaşlarında başlıyor. Ancak kırılgan gruptaki kız çocuklarının yarısından fazlası bu sürece, hiçbir bilgisi olmadan adım atıyor. Araştırmaya katılan 15-18 yaş grubundaki Suriyeli bir genç kız ““Kanama ne, adet ne hiç bir bilgim yoktu. Geldiğinde 5. sınıftaydım. Anneme dedim; Anne ben ölüyorum. Annem al bu bezi tak, dedi. Ama nasıl takacağımı söylemedi” derken, aynı yaş grubundaki Iraklı bir genç kız “12 yaşındaydım. Hiç kimse konuşmamıştı benimle. Korktum. Çok uzun bir süre kimseye söyleyemedim” ifadelerini kullanıyor.
Rapora göre, kırılgan gruptaki her 2 kadın ve kız çocuğundan biri “çok pahalı” olduğu için hijyenik regl ürünlerine ulaşamıyor ve aşağıdaki ürünleri kullanmak zorunda kalıyor. Üstelik her 5 kadından 1’i hijyenik olmadığı halde bu ürünleri yıkayıp bir sonraki regl döneminde yeniden kullanıyor.
- Peçete/bez/havlu
- Çocuk bezi
- Pamuk
- Eski kumaş parçaları
- Yalnızca iç çamaşırı
UNFPA Türkiye’nin raporu, menstürasyonun damgalanma boyutuna da dikkat çekiyor. Buna göre, araştırmaya katılan her 3 kadından 1’i regl olduğu için dalga geçilmekten/zorbalık görmekten endişeleniyor. Araştırmaya katılan kadınlar; “Seçim şansım yok, ailem neyi uygun görürse,” “Güvenilir/yerel satıcıda yok,” “Kültürel açıdan kabul görmüyor” ifadeleriyle regl yoksulluğunu besleyen kültürel baskıların da altını çiziyor.
Konunun tüm paydaşlarına yönelik önerilere de yer verilen rapor ile UNFPA, hem kadınların ve kız çocuklarının bu doğal süreç sebebiyle yaşadığı damgalanmaya, hem de bilgiye ve hijyenik regl ürünlerine ulaşamadıkları için mücadele ettikleri regl yoksulluğuna dair genel farkındalığı artırmanın yanında, Türkiye’deki kırılgan grupların menstrüel hijyen yönetimi ile ilgili ihtiyaçlarını ve hizmet boşluklarını saptayarak, bu gruplara yönelik çalışmaları için yol gösterici olmayı hedefliyor.
Tanıtıcı kısa video