Göç ve insani krizler, kadınları ve kız çocuklarını orantısız etkileyerek onları daha kırılgan hale getiriyor; eğitim, sağlık ve koruma hizmetlerine erişimlerini kısıtlıyor; kadına yönelik şiddet ve çocuk yaşta evlilik ile ilgili riskleri artırıyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA, Eskişehir’de İsveç’in finansal desteği ve Osmangazi Üniversitesi’nin ortaklığında yaklaşık 8 yıl boyunca yürüttüğü Kadın Sağlığı Danışma Merkezi ile göçmenler dahil kırılgan durumdaki kadın ve kız çocuklarını kadın sağlığı ve koruma alanlarında destekledi; binlerce kadının hayatına dokundu. O kadınlardan biri de Rabia. Tüm olumsuzluklara rağmen, hayatın destekle nasıl değişebileceğini Rabia anlatıyor.
ESKİŞEHİR, TÜRKİYE - “Hayatımı iyileştirme hayalimden asla vazgeçmedim. Önce gönüllü tercüme desteği verdiğim, sonra kendim destek aldığım merkezde sağlık aracısı olarak çalışmaya başlamam ile tüm hayatım değişti; okuma - yazma öğrendim, bilgisayar kullanmayı öğrendim ve kendi ayaklarım üzerinde durabileceğimi anladım.”
Bu sözler 35 yaşındaki 3 çocuk annesi Rabia’ya ait. Rabia, hepimizi çok etkileyen bu güçlenme öyküsünün baş kahramanı.
Rabia’nın öyküsü, anne ve babasının Afganistan’dan İran’a göç ettikleri sırada dünyaya gelmesiyle başladı. Anne ve babasını ani şekilde kaybettikten sonra kuzeni ile birlikte, 7 yaşındayken Türkiye’ye göç etti. Eğitimden mahrum bırakılan, çocuk yaşta çalışmaya başlayan, çocuk yaşta evlenen ve yine çocuk yaşta anne olan, bütün bu zorluklara rağmen kadınların destekle yaşamlarını nasıl değiştirebileceklerini umut ve azimle parlayan gözleriyle anlatıyor.
Rabia, Türkiye'ye geldiği zaman okul çağındaydı; ama o sırada resmi olarak velisi görünen kuzeni okula gitmesine izin vermedi; onun yerine evde 4 çocuğuna bakmaya zorladı. Rabia 11 yaşındayken tekstil fabrikasında çaycı olarak çalışmaya gönderildi; 17 yaşındayken, kendi deyimiyle “kuzeninin evinden kurtulmak için” evlendi; henüz 18’ine gelmeden anne oldu.
“Hayatımın dönüm noktası, Eskişehir Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’ne ilk adımımdı.” diyor Rabia. Pandemi döneminde, mahallesindeki kadınların merkezle iletişimi için telefondan gönüllü tercümanlık yapan Rabia bir gün, kadın hijyen kiti almak için merkeze davet ediliyor. Rabia’nın azmini ve Türkçe ve Farsça yetkinliğini fark eden merkez çalışanları, Rabia’nın “sağlık aracısı” olarak merkezde çalışmasını istiyor.
Merkez çalışanlarının kendisine “Başaracaksın, okuma yazma öğreneceksin” dediklerini aktaran Rabia, Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’ne geldiği gün aldığı kitabı elinden hiç düşürmediğini gururla anlatıyor. Çalışmaya başlamasının ardından merkezde hem okuma-yazma hem de bilgisayar kullanmayı öğrenen Rabia, bununla da yetinmeyip açık öğretimde önce ilkokul ve ortaokulu bitirdi şimdi de lise eğitimine devam ediyor. Gülen gözlerle ve büyük bir kararlılıkla, “Liseyi bitirince üniversite de okuyacağım” diyor Rabia.
Rabia, merkezde çalıştığı dönemde hem kendisi güçlendi hem başka kadınların güçlenmesine destek oldu. Sağlık aracısı olarak merkezin psikoloğu ile Eskişehir’de ev ev dolaştı; mevsimlik işçilerin çadırlarını ziyaret etti, hem kadınlarla dertleşti hem de Kadın Sağlığı Danışma Merkezinin hizmetlerini anlattı. İhtiyaçları tespit ederek; kendisi gibi destek ihtiyacı olan kadınlara ve kız çocuklarına destek almaları için aracı oldu.
Şimdi güçlü bir kadın olarak üç çocuğu ve eşi ile Eskişehir’de yaşamaya devam eden Rabia, “Kadın ve kız çocukları kendilerine güvenmeli, gerektiği zaman aile büyüklerinden veya bu merkez gibi kuruluşlardan destek almalı, zorlu bir hayattan kurtulacağını düşünerek benim yaptığım gibi erken yaşta evliliği seçmemeli. Üç çocuğum var, onlara tek başlarına kalsalar dahi kendi ayakları üzerinde durabileceklerini öğreterek büyütüyorum” diyor.
Rabia, başka bir ülkede daha iyi ve güvenli hayat hayali ile göç eden dünyadaki 281 milyon kişiden sadece biri. Onun öyküsü, hem kadınların ve kız çocuklarının nasıl engellerle mücadele ettiğini hem de destek verildiği zaman neler başarabileceklerini gösteriyor.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA’in Eskişehir Osmangazi Üniversitesi ortaklığında, İsveç’in finansal destekleriyle yürüttüğü Kadın Sağlığı Danışma Merkezi kapsamında yaklaşık 8 yılda Rabia gibi 18 binden fazla kadın ve kız çocuğu ücretsiz şekilde sağlık, koruma ve eğitim desteği hizmeti aldı; modern aile planlaması yöntemlerine ve kadın hijyen kitlerine erişti; çocuk ve erken yaşta evlilik dahil olmak üzere kadına yönelik şiddete dair önleme ve koruma alanlarında sosyal hizmet uzmanları ve psikologlardan destek aldı. UNFPA Türkiye, başta kırılgan gruplar olmak üzere, kadınlar, gençler ve kız çocuklarının güçlenmesi için Türkiye’nin dört bir yanında sahadaki ortakları ve fon sağlayıcıları ile birlikte çalışmayı sürdürüyor.