Dünya liderlerinin, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları dahil olmak üzere, insan haklarını sürdürülebilir kalkınmanın merkezine yerleştirmek için somut adımlar atmayı kabul ettiği, tarihi Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nın üzerinden otuz yıl geçti. Bu sene, konferansın yıldönümü Nüfus ve Kalkınma Komisyonu’nun 57. oturumunda merkezi bir rol oynuyor.
Oturumun teması “Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programı’nın uygulanma durumunun değerlendirilmesinden oluşuyor. Oturum kapsamında, 2030 Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi’nin takip edilmesi ve gözden geçirilmesi ile, sürdürülebilir kalkınma hedeflerine ulaşılması için önümüzdeki 10 yılda ekstra neler yapılabileceği değerlendirilecek.”
Konferansın yıl dönümü, demografik değişimler ve iklim değişikliği, pandemiler, ekonomik istikrarsızlık ve eşitsizlik gibi önemli küresel tehditler dahil olmak üzere, son 30 yılda dünyanın nasıl değiştiğini tartışmak için önemli bir fırsat. Aynı zamanda, son otuz yılın başarılarını kutlamak, nerede olduğumuzu değerlendirmek ve gündemi gelecek için konumlandırmak – gündemin gelecek çözümlerinin çekirdeğinde olduğundan emin olmak için de önemli bir tartışma platformu.
Son 30 yılda elbette büyük kazanımlar elde edildi. İnsanlık daha sağlıklı ve mutlu; annelik daha güvenli; insanlar daha uzun yaşıyor. Ancak bu ilerleme yavaş ve eşitsiz oldu, en kolay ulaşılan insanların hayatlarını orantısız bir şekilde iyileştirerek, marjinalleştirilmiş toplulukların birçok üyesini geride bıraktı. Ayrıca anne ölümleri gibi bazı temel konularda ilerleme durdu ya da tersine döndü. Ne yazık ki hala, her iki dakikada bir kadın hamilelik veya doğum nedeniyle hayatını kaybediyor.
Kadınların, kız çocuklarının ve yoksulluk içinde yaşayan, ayrımcılığa ya da şiddete maruz kalan milyonlarca insanın potansiyellerini gerçekleştirmelerini engelleyen sosyal ve yapısal bariyerleri ortadan kaldırmak için daha fazla siyasi iradeye ve yatırıma ihtiyaç var.
Gerçekten de, çalkantı ve belirsizliklerle mücadele eden bir dünyada, UNFPA (Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu) Yönetici Direktörü Dr. Natalia Kanem; “Her krizin kesinlikle bir kadın yüzü var” diyor. “Cinsiyete dayalı şiddetin gölge pandemisi veya çatışma ya da çoğu zaman her ikisi tarafından kovalanan bir kadının yüzü. Vücudu hazır olmadan hamile kalan, koruyucu cinsel sağlık ve üreme sağlığı hizmetlerine erişimi engellendiği için kendi rızası dışında evlendirilen veya sakat bırakılan bir kız çocuğunun yüzü.” Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansında insanlık için öngörülen ilerleme hedefleri her zamankinden daha acil.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu himayesinde düzenlenen anma etkinliğinde, Nüfus ve Kalkınma Komisyonu’nun bu yılki hafta boyu sürecek oturumunda Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı’nın yıldönümü kutlanacak. Etkinlik, Genel Kurul Başkanı tarafından oturumun ilk günü yüksek düzeyli Birleşmiş Milletler yetkilileri, bakan düzeyinde konuşmacılar ve interaktif tartışmalarla birlikte düzenlenecek.
Nüfus ve Kalkınma Komisyonu, Birleşmiş Milletler Ekonomik ve Sosyal Konseyi tarafından coğrafi dağılım temelinde dört yıllık bir süre için seçilen 47 üye devletten oluşuyor. Komisyon, konseye nüfus sorunları ve eğilimleri konusunda tavsiyede bulunma ve Uluslararası Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Programının uygulanmasını izleme ve değerlendirme dahil olmak üzere birçok alanda yardımcı olur.
Bu yılki oturumun görüşmeleri UN Web TV’de yayınlanacak. Oturum programı, belgeler ve daha fazla bilgiye buradan erişilebilir.