Go Back Go Back
Go Back Go Back
Go Back Go Back

2024 Uluslararası Gençlik Günü, #GençlerFarkYaratır: Güvenli ve Kapsayıcı Dijital Alanlar için Genç Liderliği

2024 Uluslararası Gençlik Günü, #GençlerFarkYaratır: Güvenli ve Kapsayıcı Dijital Alanlar için Genç Liderliği

News

2024 Uluslararası Gençlik Günü, #GençlerFarkYaratır: Güvenli ve Kapsayıcı Dijital Alanlar için Genç Liderliği

calendar_today 12 August 2024

Bir grup genç kadın ve erkek oturuyor ve cep telefonlarına bakıyor.
UNFPA Türkiye'deki gençlere dijital yetkinliklerini geliştirmede destek oluyor.

Dünyada 1.9 milyar genç (15-24  yaş arası) var ve neredeyse yüzde 80'i internet kullanıyor; Bu, dünya genelindeki internet kullanım ortalamasından (yüzde 65) 15 puan daha fazla. Çevrim içi alanların kullanımı arttıkça bu alanların şiddet ve taciz failleri tarafından kullanımı da artıyor. Teknolojinin kolaylaştırdığı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet (TK-TCDŞ), cep telefonu, çevrim içi alanlar veya dijital medya başta olmak üzere her türlü teknoloji aracılığıyla kadınlara ve kız çocuklarına yönelik uygulanan şiddeti tanımlıyor. Diğer bütün şiddet türleri gibi, mahremiyeti, onurlu yaşam ve kişilik haklarını ihlal ediyor ve yıkıcı bir deneyim yaşatıyor. Sebep olduğu korku, kaygı, özgüven kaybı ve güçsüzlük hissi ise tamamen gerçek ve kalıcı.

The Economist’in İstihbarat Ünitesi’ne (EIU) göre dünyada her 5 kadından 2’si, diğer bir deyişle yüzde 38’i TK-TCDŞ’ye maruz kalıyor. Ünitenin raporu ayrıca internetteki kadın ve kız çocuklarının yüzde 85'inin başka kadınlara karşı çevrim içi şiddet uygulandığına tanık olduğunu belirtiyor (UNFPA, 2021). Rapora göre 22 ülkede, 15 ila 25 yaş arasındaki tüm genç kadınların yarısından fazlası, yani yüzde 58'i çevrim içi tacize maruz kalıyor. Ayrıca gençlerin toplumsal cinsiyet kimliği, cinsiyet ifadesi, yaşları veya cinsel yönelimleri gibi kimlik faktörlerine göre hedef alınma olasılıkları diğer yaş gruplarına göre daha yüksek. Büyük bir tehlike haline gelen TK-TCDŞ’ye karşı çözüm önerilerini tartışmak artık bir zorunluluk.

Dijital teknoloji, hem kalkınma gündemlerini geliştirebilen hem de potansiyel riskler ve zararlar içeren bir konu. Hayatın tüm alanlarını güvenli ve kapsayıcı hale getirmek için, öncelikle teknolojinin hayatlarımızı, özellikle de gençlerin hayatını nasıl etkilediğini daha iyi anlamamız gerekiyor.

Yararları neler?

Doğdukları anda kendilerini dijital dünyanın içinde bulan bir neslin temsilcileri olan gençler, teknolojinin daha kapsayıcı bir bugün ve gelecek inşa etmek için sunduğu geniş fırsatlardan yararlanabilir.

Teknoloji, eşitsizliği azaltmak için toplumun elindeki en elverişli araçlardan biri: Gençlere eğitim, istihdam ve sivil katılım alanlarında kapılar açabilir ve, yenilik ve fikir alışverişi yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliğini ve barışı destekleyebilir. Güvenli dijital teknolojiler, ergenlerin ve gençlerin kaliteli cinsel sağlık ve üreme sağlığı bilgilerine, hizmetlerine ve malzemelerine erişimini geliştirme ve onları bilinçli kararlar alma konusunda da güçlendirme potansiyeline sahip.

Zorluklar neler?

Teknolojik değişimler, dijital uçurumu ve sosyal eşitsizlikleri besliyor.

25 yaş altı gençlerin ve çocukların yaklaşık üçte ikisi evinde internete bağlanamıyor. Yoksulluk ve yerinden edilme gibi faktörler internete erişimi daha da zorlaştırıyor. Ergen kızlar, özellikle de en yoksul ailelerden gelenler, en az bağlantı kurabilen gruplar arasında yer alıyor. Bu eşitsizlikler, milyonlarca gencin başarılı olmak ve potansiyellerini gerçekleştirmek için ihtiyaç duyduğu eğitimi ve dijital okuryazarlığı edinme ihtimalinin düşük olduğu anlamına geliyor.

Dijital alanlar genellikle yetersiz bir şekilde denetlendiği için zararlı içeriklerin çoğalmasına imkan tanıyor. Aynı şekilde, nefret söylemi ve kadın düşmanlığı da sosyal platformlarda zemin kazanıyor. Böylece gençler, özellikle de ergen kız çocukları, teknolojinin kolaylaştırdığı toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin artan risklerine maruz kalıyor. Bu riskler gençlerin fiziksel ve zihinsel sağlıkları üzerinde yıkıcı sonuçlar doğurabiliyor; bu da oğlan çocukları üzerinde ayrı (şiddete yatkınlık, aşırıcılık, kadın düşmanlığı, normal ve sağlıklı ilişkilere dair bakış açılarını olumsuz yönde etkileyen pornografik içeriklere kolay erişim vb.) ve kız çocukları üzerinde ayrı (görünüm takıntısı, korku, kaygı, özgüven kaybı ve güçsüzlük duygusu vb.) etkilere sebep oluyor.

UNFPA ne yapıyor?

UNFPA tüm alanları özellikle kadınlar ve gençler için güvenli hale getirmek ve şiddetten arındırmak için;

  • TK-TCDŞ’nin yaygınlığını, görülme sıklığını ve etkisini anlamak için veri toplama ve kanıt oluşturma konusunda yoğun bir şekilde çalışmalar yapıyor,
  • Etkili kampanyalar (Bodyright) ve araçlarla (AMBER) farkındalık artırma ve kitleleri harekete geçirme faaliyetleri yürütüyor.
  • Gençlerin dijital ve fiziksel dünyamızı daha adil, eşit, barışçıl ve güvenli hale getirme gücüne sahip olduğunu kabul ediyor ve destekliyor,
  • Bilgiye dayalı karar alma, kaynak tahsisi ve herkes için güvenli ve kapsayıcı dijital alanlar sağlayan politika ve programların geliştirilmesi için karar vericilere yönelik araçlar ve politika tavsiyeleri sağlıyor.

UNFPA Türkiye, 2021 yılında çevrim içi şiddetten korunma ihtiyacını vurgulayan ilk "telif hakkı" olan Bodyright'ın lansmanını yaptı. Bodyright, kadınların, kız çocuklarının ve en dışlanmış kişilerin çevrim içi ortamda nasıl küçümsendiğine, sömürüldüğüne, haklarının ihlal edildiğine ve bunu durdurmak için çok az şey yapıldığına dair gündem yaratmayı hedefliyor. Politika yapıcılara, teknoloji şirketlerine ve sosyal medya platformlarına, görüntüye dayalı istismarı, insanların değersizleştirilmesini ve çevrim içi kadın düşmanlığını telif hakkı ihlali kadar ciddiye almaları ve bu hak ihlalleri ile mücadele etmeleri ve insanları, özellikle de çevrimiçi ortamda bulunan kadınları ve gençleri korumak için somut adımlar atmalar içinı güçlü bir çağrıda bulunuyor.

UNFPA Türkiye’nin mobil uygulaması AMBER, kadınları desteklemeyi ve güçlendirmeyi amaçlıyor. AMBER, toplumsal cinsiyete dayalı şiddetten korunmaya yönelik tüm ilgili bilgileri, yönlendirmeleri ve çok daha fazlasını 5 dilde (Türkçe, Arapça, Farsça, Kürtçe, İngilizce) içeriyor ve Türkiye'deki tüm kadınlara ulaşmayı hedefliyor. AMBER, kadın sağlığı ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddet konusunda kapsamlı bir bilgi kaynağı sağlarken, yenilikçi, etkileşimli özelliklere de sahip. Örneğin, uygulama şiddetin türüne ve kişinin konumuna göre iletişim noktaları ve güvenlik planı önerilerinde bulunuyor.

Faillerin çoğunluğunun erkek, mağdurların ve etkilenenlerin çoğunluğunun ise kadın ve kız çocukları olduğunun bilincinde olan UNFPA, olumlu davranışları teşvik etmek amacıyla erkekler ve oğlan çocukları ile de çalışırkene kadınları ve kız çocuklarını güçlendirmek için de çeşitli programlar yürütüyor.

Tüm alanları güvenli hale getirmek için neler gerekli?

Tüm alanları güvenli hale getirmek ve çevrim içi ortamlarda da tüm insanları korumak için kapsamlı ve ortak eylemlere ihtiyaç var. Teknoloji yalnızca bir araç. Gençlerin, bunun tüm çeşitlilikler içinde tüm insanların saygısını, onurunu ve insan haklarını teşvik edecek şekilde kullanmasını sağlamak için herkesin desteğine ihtiyacı var.

Görevliler ne yapabilir?

  • Gençlerin çevrim içi ortamda güvenli bir şekilde var olma haklarını güvence altına almak amacıyla, onları dijital teknolojinin en iyi özelliklerinden yararlanabilmek için gereken beceri ve bilgilerle donatmaya yatırım yapmalı ve zarar görebilecekleri alanlarda riskleri azaltmalı.
  • Politika yapıcılar, insanların çevrim içi görsellerinin rıza dışı kullanımı, suistimal edilmesi veya kötüye kullanılması da dahil olmak üzere nefret söylemini ve kadın düşmanlığını suç sayacak açık bir mevzuatı kabul etmeli, geliştirmeli ve uygulamalı. Aynı zamanda, teknoloji şirketlerine ve sosyal medya platformlarına etkili denetleme ve raporlama sistemleri uygulama konusunda yasal bir yükümlülük oluşturmalı. Sivil toplum, uzmanlar ve bu suçlardan etkilenenler bu düzenlemelerin tasarlanması ve değerlendirilmesi süreçlerine dahil edilmeli.
  • Teknoloji ve sosyal medya platformları, içeriğin denetlenmesi ve izlenmesi konularında sürekli olarak gelişmeli; belli türde içerikleri dayatan ve sınırlayan algoritmaları gözden geçirmeli; zararlı ve taciz edici içerik ve görselleri, yanıtları geciktiren mahkeme kararlarına gerek kalmadan derhal kaldırmalı.
  • Kullanıcılar için raporlama süreçleri ve araçları erişilebilir, kullanımı kolay ve duyarlı hale gelmeli. Platformlar, kullanıcıların içeriklerini kimlerin görebileceğini, paylaşabileceğini ve yorum yapabileceğini yönetip kontrol edebilmesi için gizlilik ayarlarını basitleştirmeli.

Hak sahipleri neler yapabilir?

  • Dijital toplumun tüm üyelerinin, teknolojinin avantajları ve riskleri ile bunların ruh sağlığı da dahil olmak üzere etkileri konusunda daha bilinçli olmaları şart. AMBER, Türkiye'deki kadınlar ve kız çocukları için harika bir araç.
  • İçerik üreticileri, dijital aktivistler ve küresel vatandaşlar olarak gençler, adaletsizliği ortaya çıkarmak, yanlış bilgileri çürütmek ve baskıya karşı çıkmak için teknolojiyi kullanabilir.
  • Bedenleri üzerinde telif haklarını talep eden ve teknolojinin kolaylaştırdığı toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin gelişmesine izin veren düzenleme eksikliğine karşı çıkan genç aktivistler, dijital haklar ve bedensel özerklik alanındaki mücadeleye öncülük edebilir.
  • Gelecekteki on milyonlarca işin çok daha gelişmiş dijital beceriler gerektireceği tahmin ediliyor. Bu nedenle gençler dijital becerilerini geliştirmek için daha fazla çalışabilir.