Pekin’den Bugüne, Bugünden Geleceğe Diyalog Buluşması 4 Mart 2019, Eskişehir
Birleşmiş Milletler Türkiye Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Grubu, İsveç Büyükelçiliği, Osmangazi Üniversitesi ve Anadolu Üniversitesi işbirliğiyle 8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen “Pekin’den Bugüne, Bugünden Geleceğe Diyalog Buluşması”, 4 Mart 2019 tarihinde Osmangazi Üniversitesi kampüsünde üniversite ve lise öğrencilerinin katılımı ile UNFPA, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Birleşmiş Milletler Kadın Birimi (UN Women), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF) oturum yönetimleri ile gerçekleştirdi.
Osmangazi Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Kemal Şenocak, etkinliğin açılış konuşmasında, “Sosyal ve ekonomik refah, güçlü toplumsal ve ailevi bağlar, sürdürülebilir kalkınma, katılımcı demokrasi gibi muasır medeniyetlerin olmazsa olmaz değerleri ancak toplumda adaleti sağlayarak mümkündür. Bu adaletin temeli ise iki cinsiyet arasında, kadın ve erkek arasında, toplumsal adaleti sağlamaktır. Nitekim bir insan topluluğunun yarısı ekonomik ve toplumsal hayata dahil olmaz iken diğer yarısının kalkınması, güçlenmesi, ilerlemesi söz konusu dahi olamaz” dedi.
Etkinliğin açılışında konuşan bir diğer isim de Birleşmiş Milletler Mukim Koordinatörü Irena Vojáčková-Sollorano oldu. Sollorano yaptığı konuşmada, “Bugün düzenlenen etkinliğe yoğun katılımı gördüğüm için çok mutlu oldum. Cinsiyet eşitliğini sağlamak adına hepimize düşen ciddi görevler var. Cinsiyet eşitliği hepmizin aynı olması anlamına gelmiyor, cinsiyetler arası farklılıklara saygı duyulması anlamına geliyor. Toplumun yarısı0 kadınlardan, yarısı erkeklerden oluşuyor ve toplumsal ilerleme için birlikte hareket edilmesi gerekiyor. Bugün bu etkinliğe katılıp, gelecekte yapılacakların sorumluluğunu üstlendiğiniz için hepinize teşekkür ederim. Bizlerin bugün yaptıklarımızın daha iyisini, daha gelişmişini yapmayı kendinize hedef olarak seçmenizi tavsiye ediyorum” diyerek sözlerini tamamladı.
İsveç Büyükelçisi Annika Molin Hellgren, açılışta yaptığı konuşmada “İsveç toplumu için cinsiyet eşitliği çok büyük bir önem teşkil eder. İsveç’in cinsiyet eşitliği politikasının ana hedefi, herkesin eşit fırsatlar, eşit haklar ve eşit yükümlülüklere sahip olmasını sağlamaktır. İsveç’te son 50 yıla baktığımızda, kadınların çalışma hayatında yer alması ve geliştirilmiş cinsiyet eşitliği ile yüksek oranda sürdürülebilir büyüme ve herkes için sosyal kalkınmaya erişilmesi arasında yakın bir ilişki olduğu gözlemlenmiştir. 1970’li ile 1980’li yıllardaki çalışma hayatındaki kadınların oranlarına bakıldığında İsveç toplumunda büyük bir değişim yaşandığını görebiliyoruz; kadınların çalışma oranı %59’dan, %84’lere çıkmıştır” dedi.
Ankara Üniversitesi, Kadın Sorunları Araştırma ve Uygulama Merkezi (KASAUM) Müdürü Serpil Sancar, Pekin sürecini ve izleme mekanizmalarına ilişkin gelişmeleri ve kadın hareketinin cinsiyet eşitliği mücadelesine ilişkin değerlendirmede bulundu .
8 Mart Dünya Kadınlar Günü kapsamında düzenlenen “Pekin’den Bugüne, Bugünden Geleceğe Diyalog Buluşması” başlıklı etkinliğin ikinci yarısında, üniversite ve lise öğrencilerinden oluşan gruplar, 1995 yılında gerçekleştirilen Dünya Kadınlar Konferansı’nda cinsiyet eşitliğinin sağlanması için tesbit edilen stratejik hedeflerden on iki kritik alandan “Kadınlar ve Sağlık”, “Kadınlar ve Ekonomi”, “Kadınlara Yönelik Şiddet ve Medya”, “Yetki ve Karar Alma Sürecinde Kadınlar”, “Kız Çocukları” başlıklarını konunun uzmanı moderatörler ile birlikte 3 ana sorun alanı tesbit ederek tartıştı.
“Kadınlar ve Sağlık” başlıklı oturumunu Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Üreme Sağlığı ve Cinsel Sağlık Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya yaparken, “Kadınlar ve Ekonomi” başlıklı oturumunda Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu İnsani Yardım Programı Kadın Güçlenme Uzmanı Gül Erdost, gençlerle ekonomik yaşama ilişkin sorun ve çözüm önerilerini Pekin Deklerasyonu üzerinden irdelediler.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Üreme Sağlığı ve Cinsel Sağlık Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya, 9’u üniversite, 6’sı lise öğrencisinden oluşan 16 kişilik “Kadınlar ve Sağlık” tartışma grubunda, kadınların sağlıklı bir geleceğe sahip olması için nelerin yapılması gerektiğine dair tartışmaları yönetti. “Kadınlar ve Sağlık” grubundaki gençler, sağlık hizmetlerinin tüm kadınlar için erilişebilir olması adına sorunları tespit sıralayıp, çözüm önerilerini grubun diğer üyeleri ile tartıştı. Gökhan Yıldırımkaya, “Çalışma grubunda genç insanların raporlama ve sunumlardan gönüllü aktif rol üstlenmeleri, yerelde kendilerini, STK’lar, yerel yönetimler ve diğer paydaşları da katarak çok yapıcı ve geliştirici aktivite ve programlar önermeleri bugün ve gelecek açısından cesaret ve umut verici”.dedi.
Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu İnsani Yardım Programı Kadın Güçlenme Uzmanı Gül Erdost, “Kadınlar ve Ekonomi” başlıklı oturumda, kadınlara yüklenen “orantısız sorumluluk” konusunu çalışma hayatındaki kadınların aynı zamanda evdeki iş yükünden de sorumlu tutularak ikili iş yükü altında kaldıklarını bu nedenle kadınların hayatını kolaylaştıracak ve cinsiyet eşitliğini sağlayacak yöntemlerin yaygınlaştırılması gerekliliğine değindi. Tartışmaya katılan gençler, cinsiyet eşitliği üzerine ders içeriklerinin hazırlanıp, daha erken yaşlardan başlayarak zorunlu ders olmasını, bu grup çalışmasının cinsiyet eşitliği konusunda bilinç açıcı olduğuna dair yorumlarını paylaştı.
Etkinlik, çalışma grubu sözcülerinin sunumları salondaki katılımcılar ile paylaşması sonrası son buldu. Öğrencilerin yaptığı sunumlarda aşağıdaki önemli konulara vurgu yapıldığı gözlemlendi:
“Kadınlar ve Ekonomi”: “Cinsiyet eşitliğini toplumda sağlayabilmek ve sürdürülebilir kılmak için erkeklerin eşitlik çalışmalarına dahil edilmesi gerektiğini düşünüyoruz”,
“Kadınlar ve Sağlık”: “ Gençlerin okul müfredatında yaşa uygun yapılandırılmış üreme sağlığı bilgilerini alabilmeleri ve de kadınların hak temelli bir anlayışla üreme sağlığı hizmetlerine sorunsuz ulaşabilmesinin eşitliğin sağlanmasında önemli bir faktör olduğunu düşünüyoruz”,
“Yetki ve Karar Alma Sürecinde Kadınlar”: “Liderlik eril bir özellik değildir, liderlik cinsiyetten bağımsız bir özelliktir”,
“Kadınlara Yönelik Şiddet ve Medya”: “Medyada erkek bakış acısına göre şekillenen görsel anlatım tarzının değiştirilmesi gerektiğini düşünüyoruz”,
“Kız Çocukları”: “Eğitim, kız çocuklarının hayatlarını olumlu yönde değiştirecektir”
UNFPA , Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu
UNFPA, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, 1969 yılında kuruldu ve dünya çapında nüfus konusunda uluslararası finansmana sahip en büyük yardım kaynağı olan UNFPA, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen politikalar ve stratejiler oluşturulması konularında 150’yi aşkın ülkede faaliyet göstermektedir. Çalışmalarına proje temelli olarak başlayan UNFPA, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, 1971 yılından bugüne Türkiye’de; üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi; kalkınmayla ilgili verilerin toplanması, kullanımı ve yaygınlaştırılmasının artırılması, ve insani yardım konularında çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede ilk Ülke Programı 1988 yılından 1992’ye kadar sürmüş, şu anda ise Altıncı Ülke Programı (2016-2020) yürütülmektedir.
UNFPA, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, her gebeliğin istenilen gebelik olduğu, her doğumun güvenli gerçekleştiği ve her gencin içindeki potansiyelini ortaya çıkarabildiği bir dünya için çalışır. UNFPA, bu hedefe ulaşabilmek için, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden (SKH) özellikle 5 tanesine yoğunlaşmıştır:
SKH 3: Sağlıklı Bireyler,
SKH 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği,
SKH 10: Eşitsizliklerin Azaltılması,
SKH 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar,
SKH 17: Hedefler için Ortaklıklar
UNFPA , Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Sosyal Medya Hesapları:
Facebook: UNFPA.Turkey Twitter: UNFPATurkey Instagram: unfpa_turkey YouTube: UNFPATurkey