Menopoz, her kadının hayatında önemli bir dönüm noktası. Bu dönemdeki değişiklikler, kadınların fiziksel, duygusal ve ruhsal sağlıklarını önemli ölçüde etkiliyor. 2025 yılına kadar dünya çapında 1,1 milyar kadının menopozda olacağı ve bu durumdan küresel işgücünün 5'te 1'inden fazlasının etkileneceği öngörülüyor. Bununla birlikte, iş hayatında bu konu yeterince ele alınmıyor çünkü kadınların karar alma mekanizmalarına katılmak için gereken sosyal, ekonomik ve politik temsili yeterli değil. UNFPA Türkiye, kadınların liderliğini ve kadın dostu iş yeri politikalarını destekliyor, kadınların daha kapsayıcı ve empatik bir çalışma ortamı elde etmesi için menopoz hakkında farkındalığı artırarak savunuculuk yapıyor.
ANKARA, TÜRKİYE - Adet gören her kadın kaçınılmaz olarak üreme yıllarının sonunu işaret eden menopozu yaşıyor ve bu genellikle 45 ila 55 yaşları arasında gerçekleşiyor. 2025 yılına kadar dünya çapında 1,1 milyar kadının menopozda olacağı ve küresel işgücünün 5'te 1'inden fazlasının etkileneceği öngörülüyor. Ancak, iş yerleri de dahil olmak üzere dünyanın birçok yerinde bu bir tabu. İş yerlerinin şaşırtıcı derecede düşük miktarında, tüm iş yerlerinin sadece %14'ünde bu konuyu ele alan özel politikalar var. 18 Ekim Dünya Menopoz Günü'nde ve her gün, UNFPA bu senaryoyu değiştirmeye kararlı.
Dünya çapında, kadınların neredeyse yarısı istihdama katılıyor, öte yandan dünyadaki ücretsiz bakım işlerinin yüzde 75'ini de kadınlar üstleniyor ve yaklaşık 740 milyon kadın, sağlık hizmetleri, hastalık izni ve emeklilik gibi sosyal güvence unsurlarının olmadığı kayıt dışı ekonomide yer alıyor. Ücretli veya ücretsiz, resmi veya gayri resmi olsun, kadınların emeği küresel ekonomi için bir itici güç ve onların refahı, toplumun sosyal ve finansal sağlığı için hayati öneme sahip. Bu da şu anlama geliyor: Menopoz yalnızca kadınları ilgilendiren bir mesele değil, küresel işgücündeki milyonlarca insanı etkileyen bir insan hakları konusu.
Menopoz semptomları yönetilebilir olmalarına rağmen oldukça az biliniyor ve sıklıkla yanlış anlaşılıyor, göz ardı ediliyor veya yaftalanıyorlar ve bu da birçok kadının bu evreyi sessizce geçirmesine neden oluyor. Bununla birlikte, menopoz, kadınların çalışmasını ve hayatın diğer yönlerine tam olarak katılmasını zorlaştıran ciddi fiziksel, duygusal ve zihinsel semptomlarla refahı ve üretkenliği önemli ölçüde etkileyebiliyor.
Kadınların karşılaşabileceği zorlukları görmezden gelmek yalnızca sağlıklarını tehlikeye atmakla kalmıyor, aynı zamanda üretkenliklerini de azaltabiliyor. Bundan dolayı, iş yerlerinin bu önemli geçiş dönemi sırasında kadınlara desteği önceliklendirmesi bir zorunluluk haline geliyor.
Esnek çalışma saatleri ve sağlık kaynakları gibi menopoz dostu iş yeri politikaları, kadınların karşılaşabileceği benzersiz zorlukların üstesinden gelmek için çok önemli. Bu tür politikalar ve destekler yalnızca kadın çalışanlara değil, aynı zamanda ailelerine, meslektaşlarına ve topluluklarına da fayda sağlayarak iş yerinde moralin yükselmesine ve toplum sağlığına da katkıda bulunabiliyor. Yine de, menopozun kadınların kariyerleri üzerindeki etkisini daha iyi anlamak ve daha etkili iş yeri müdahaleleri geliştirmek için daha fazla araştırmaya ihtiyacımız var.
Sessizliği bozmak ve utancı sona erdirmek, daha kapsayıcı ve empatik çalışma ortamları yaratmak için kararlılıkla konu hakkında farkındalığı artırmalı ve sesimizi yükseltmeliyiz. Liderler, özellikle erkek egemen sektörlerde, kadın çalışanları empati, anlayış ve esneklikle desteklemeyi öğrenmeli ve bunun için kendilerini geliştirmeli. Kadınları menopoz döneminde desteklemek sadece eşitlikle ilgili bir mesele değil; aynı zamanda işleyen ve üretken bir toplum için pratik bir gereklilik.
Daha kapsayıcı ve eşitlikçi bir iş yeri için çabalarken, kadınları menopoz döneminde desteklemenin önemini kabul etmek zorundayız. Bu küresel işgücü meselesini daha kapsamlı ve etkili şekilde ele alarak herkes için daha sağlıklı, daha üretken ve destekleyici ortamlar yaratabiliriz. UNFPA olarak, herkes adil ve huzurlu bir yaşam için eşit haklara ve fırsatlara sahip olana dek toplumsal cinsiyetle ilgili eşitsizlikler hakkında farkındalık yaratmaya kararlıyız.