Buradasınız

6 Şubat 2023'te Türkiye'yi vuran yıkıcı depremlerin ardından bölgede yaklaşık 9,1 milyon kişi doğrudan etkilendi. Norveç Hükümeti, UNFPA'in deprem müdahalesine katkıda bulunmak amacıyla mali destek sağladı. Bu yardımların bir kısmı, KAMER Vakfı'nın Malatya ve Adıyaman illerinde hayata geçirdiği Kadın Sağlığı Danışma Merkezlerine (WGSS) destek olmak için kullanıldı. Hizmet birimleri, aile planlaması danışmanlığı ve hamilelik takibi dahil cinsel sağlık ve üreme sağlığı (CSÜS) hizmetleri ve psikososyal destek de dahil olmak üzere toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti (TCDŞ) önleme ve müdahale hizmetleri ile birlikte kadın hijyen ve anne bebek kitleri ile depremden kurtulan kadın ve kız çocuklarına destek veriyor. Gelin bu kadınlardan bazılarıyla tanışalım:

Filiz Ürkmez


Filiz Ürkmez. © UNFPA Türkiye/Eren Korkmaz

43 yaşında güçlü bir anne Filiz, deprem sırasında ve sonrasında hayatın bütün zorluklarına cesaretle göğüs gerdi. İlk depremin ardından bir aile dostuna yardıma koştuğu hastanede 2. depremi yaşadı. Çocuklarına ulaşamadı ve büyük bir korkuyla karşı karşıya kaldı. Halen yaşadığı hasarlı evine ulaşmak için bozuk yollar ve molozlar arasında uzun bir süre yürümek zorunda kaldı. Sonrasında, çocukları güvenlik nedeniyle şehri terk etmek zorunda kaldı, yani deprem sadece evlerine değil hayatlarına da zarar verdi.

Filiz ile Doğanşehir'deki WGSS'mizde tanıştık; Saha çalışanlarımızla konuşuyor, sağlık bilgilendirmelerine katılıyor, aile planlaması hakkında bilgi alıyor. Filiz, WGSS aracılığı ile aile planlaması hizmetlerine erişebiliyor. Çevresindeki kadınlar adına da konuşan Filiz: “Buradaki kadınlar çeşitli sorunlarla karşı karşıya olmalarına rağmen duyguları konusunda çok açık olamıyorlar. Hatta sağlık hizmetleri ciddi anlamda sekteye uğrarken, çocuklarının ihtiyaçlarını ön planda tutmak için birçok fedakarlık yapmak ve sağlıklarını bir kenara bırakmak zorunda kalıyorlar” diyor. Bu nedenle kadınlara yönelik özel destek için ayrıca teşekkür ediyor.

Zeynep


Zeynep WGSS konteynerinde. © UNFPA Türkiye/Eren Korkmaz

47 yaşında Malatya'da bekar bir anne olarak üç çocuk yetiştiren Zeynep'in zorluklarla dolu hayatı, kadın mücadelesinin gücünü gözler önüne seriyor. Hikayesine "Çocuk yaşta hiç tanımadığım biriyle evlendirildim. Kocamın uyguladığı şiddet hayatımı dayanılmaz hale getirdi" sözleriyle başlıyor. Kocası onları terk ettikten sonra, yakalandığı rahim ağzı kanserinin yanı sıra oğlunun madde bağımlılığı ve bundan dolayı kendisine uyguladığı şiddetle de başa çıkmak zorunda kaldı Zeynep. Tüm bu zorlukların üstüne, deprem evini ve tüm eşyalarını kaybetmesine neden oldu. Her yerde destek ararken Malatya WGSS'mizde de bir yardım eli buldu.

En zor zamanlarında WGSS'ten Nilüfer (Sağlık Aracısı) onun deyimiyle 'beyaz meleği' oldu, her mücadelede yükünü paylaştı. "En çok ihtiyacım olduğu anda oradaydı, zor zamanlarımda gerekli yardımı sağladı" diye anlatıyor Zeynep, gülümsemesi derin bir minnettarlığı yansıtıyor ve ekliyor: "Onlar benim umut ışığımdı, oğlumun tedavisinde yardımcı oldular, zor zamanlarımda bana yol gösterdiler." Bir yandan sağlık sorunlarıyla mücadele ederken, bir yandan da ekonomik bağımsızlığın özlemini çekenZeynep’in bugün tek dileği, yeniden tedavi olan oğlunun mutluluğu ve sağlığı.

Nilüfer Kısak - Sağlık Aracısı


Nilüfer Kısak, WGSS konteynerinin önünde. © UNFPA Türkiye/Eren Korkmaz

Nilüfer Kısak, Malatya WGSS'te, tıpkı Zeynep’in olduğu gibi bölgedeki kadınlara ve kız çocuklarına umut ışığı ve ilham kaynağı oluyor. 2005 yılında gönüllü olarak başlayan ve onu bir lidere dönüştüren yolculuğu, 2021'de sağlık sorunları nedeniyle kısa bir süre durakladı. Ancak depremden sonra enkazdan kurtulan depremzede bir kadın olarak ihtiyaç sahibi kadınlara destek olmak için yenilenen bir güçle yeniden çalışmalarına devam etti.

Depremin yarattığı kaosun ortasında, "Yaşadığımıza şükrediyorduk ama evlerimizin yıkılması ve mahsur kalan akrabalarımızı acı içinde beklemek yürek parçalayıcıydı" sözleriyle anlatıyor yaşadıklarını ve birlikte iyileşmenin önemini vurgulayarak şimdi başkalarına yardım ederek iyileştiğini belirtiyor. Bu destek, hem kendisine hem de diğer kadınlara iyi geliyor, sayısız hayata dokunurken bir taraftan da güçleniyor.

Nilüfer ve ekibi depremin başından beri büyük bir özveriyle hamile kadınlara ve hayatta kalanlara destek olmaya çalışıyor; "Hiç durmadık; her köşeye, her ilçeye ulaşıyoruz ve ulaşmaya devam edeceğiz."

Kısmet Tosun


Kısmet Tosun CSÜS farkındalık eğitiminde konuşuyor. © UNFPA Türkiye/Eren Korkmaz

Kısmet, Malatya'nın Doğanşehir ilçesinde depremden iki çocuğuyla birlikte kurtuldu. Evleri yıkıldı, altı ay boyunca çadırda yaşadılar, özellikle temel sağlık ve hijyen konusunda zor zamanlar geçirdiler. Kısmet, Doğanşehir WGSS’te cinsel sağlık ve üreme sağlığı eğitimlerimize katıldı. Eğitimlerde aldığı bilgileri sadece ailesi için kullanmakla kalmadı, aynı zamanda ihtiyaç sahibi hamile bir arkadaşına da yardım etti.

Kısmet, "Merkeziniz bize özbakım ve iyilik hali konusunda bilmediğimiz pek çok şeyi öğretti. Ben de bu bilgilerle başkalarına yardımcı olmak istiyorum" diyor ve ekliyor; "Merkezden gelen destek, zor zamanlarda bile bize umut verdi." Devam eden zorluklara ve bölgede yeni depremler ve sert kışlar yaşanacağı korkusuna rağmen Kısmet'in geleceğe dair umudu var. Kısmet’in gösterdiği dayanıklılık, gücün, adanmışlığın ve dayanıklılığın vücut bulmuş hali. Bu da, diğer kadınlara bir kriz ortamının ortasında cesaret veriyor.

Azize Diyab - Hemşire


Azize Diyab, WGSS personelini ve faydalanıcılarını taşıyan minibüsün önünde. © UNFPA Türkiye/Eren Korkmaz

Azize’nin Suriyeli bir mülteci olarak Malatya'da bir umut ışığı olmasına uzanan yolculuğu, dayanıklılığın ve azmin somut bir örneği. Azize, 2013 yılında savaştan kaçarak geldiği Türkiye’de eğitimine devam etti, üniversiteden hemşirelik diploması aldı ve Türk vatandaşlığına geçti. 2023 sonrasında ise rotasını depremlerden sonra bölgede hayatını sürdüren kadınların güçlenmesine çevirdi.

Depremin kaos dolu anlarında Azize, eşyalarını geride bırakarak kaçışlarını hatırlıyor. "Günü kurtarmak, bir hayatta kalma mücadelesi haline geldi" diyor yaşadıkları zorlukları anlatırken. Mücadelesini başkalarına destek olarak devam eden Azize, Malatya WGSS'te görev almaya başladı ve bu kapsamda hayati önem taşıyan saha ziyaretleri ve takipler gerçekleştirerek üreme sağlığı bilgilerinden doğum öncesi bakıma kadar kapsamlı hizmetler sunarak konteynerlerden köylere, kent merkezlerine kadar her köşeye ulaşıyor.

Ferize Cuma


Ferize Cuma, WGSS konteynerinde, KAMER ve UNFPA logolarının önünde. © UNFPA Türkiye/Eren Korkmaz

16 yıldır Türkiye'de yaşayan Suriyeli mülteci Ferize, pek çok zorluğa göğüs geren güçlü bir anne. 2012 yılında 16 yaşında Türkiye'ye gelen ve 4 yıl boyunca Adana mülteci kampında kaldıktan sonra, sonunda Malatya’da bir apartman dairesine taşındı ve ne yazık ki depreme de burada yakalandı. Deprem sonrasında ise, bir kez daha önce çadıra, sonra konteynere taşınmak zorunda kaldı.

Ferize şu anda hamileliğinin 8. ayında Malatya’daki hizmet birimimizden destek alıyor. Kırsal eğitim programına da aktif olarak katılan Ferize. "Bize hemşirelik, doğum öncesi bakım, doğum ve emzirme hakkında bilgi veriyorlar" diye anlatıyor. WGSS'ten hamilelik sürecinde aldığı danışmanlığın yanı sıra kadın sağlığı ve anne bebek kitleriyle de destekleniyor.

Dilvin Hammil


Dilvin Hammil WGSS konteynerinin önünde duruyor. © UNFPA Türkiye/Eren Korkmaz

30 yaşındaki Dilvin 2014 yılında Türkiye'ye yeni bir başlangıç için geldiğinde, beklediğinden çok daha zorlu bir yolla karşı karşıya olduğunu bilmiyordu. Şanlıurfa'dan İstanbul'a ve sonunda 2017'de Malatya'ya taşınan Dilvin’in hayatı, yıkıcı depremlerin ardından daha da zorlaştı. Deprem sırasında çocuklarının güvenliğini sağlamaya çalışan küçük oğlu, görme yetisini etkileyecek şekilde yaralandı.

Bütün bunların üstüne bir de, eşinin ailesinden gelen tacizler hayat mücadelesini daha da zorlu hale getirdi. Tam da bu sıradaMalatya WGSS hizmet birimimizden aldığı danışmanlık, kadın hijyen kiti ve aile planlaması hizmeti ile çocuklarına yönelik psikolojik destek ile güçlenen Dilvin, artık yalnız hissetmiyor.

Nesrin Acar - Nurse


Nesrin Acar, Doğanşehir'de saha çalışanları ve faydalanıcıları taşıyan minibüsün önünde. © UNFPA Türkiye/Eren Korkmaz

Malatya WGSS’te çalışan 24 yaşındaki Şanlıurfalı hemşire Nesrin Acar de, yaşanan yıkıcı depremin ardından kendini bir kaosun içinde buldu. Felaket, ailesinin evini yerle bir etmiş ve Nesrin'i şok içinde tek başına yoluna devam etmek zorunda bırakştı. 

Aradan geçen 11 ay sonrasında, şimdi üniversiteden yeni mezun olan Nesrin, kadınlara ve kız çocuklarına yardım için Malatya'ya geldi. Kendisi de zor şartlarda hayatta kalma mücadelesi verirken Malatya'da benzer durumdaki kadınlara kapı kapı gezerek WGGS’in hizmetleri hakkında bilgiler veriyor. Nesrin’in özverisi sayesinde bölgedeki kadınlar artık sağlık ve korumanın yanı sıra hakları ve diğer destek hizmetleri konusunda da daha bilinçli.

Tüm bu hikayeler dayanıklılığın, dayanışmanın ve iyileşmenin anlam ve önemini bir kez daha ortaya koyuyor. Çoğunluğu depremzedelerden oluşan insani yardım çalışanlarının adanmışlığı ve fedakar çabalarıyla, devam eden mücadeleler ve ihtiyaçların arasında daha iyi bir yarın için umut veriyor.

UNFPA, ortaklarının desteğiyle ilk günden beri sahada. Norveç Hükümeti'nin finansal desteği ve KAMER Vakfı ortaklığıyla Malatya ve Adıyaman’da WGSS'lerimiz aracılığıyla CSÜS ve TCDŞ önleme ve müdahale hizmetleri sunmaya devam edeceğiz.