3 Aralık Dünya Engelliler Günü, engelli bireylere dair farkındalığı artırmak, bilgi ve hizmetlere erişimde yaşadıkları sıkıntılara dikkat çekmek ve çözüme dair savunuculuk yapmak için önemli bir gün. Dünya çapında, neredeyse her altı kişiden biri engelli. Buna karşın, engelli bireylerin hakları ve kendilerine yönelik seçimleri göz ardı edilebilyor, karar mekanizmalarında yeterince temsil edilmiyor. İnsani krizlerde bu durum daha da zorlaşıyor. Engelli kadınlar ve kız çocukları engelli bireyler arasında da en kırılgan gruplardan. Toplumsal cinsiyete dayalı şiddete daha yüksek oranda maruz kalıyorlar, sağlık ve koruma alanlarında bilgi ve hizmetlere erişimde zorlanıyorlar. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), fon sağlayıcıları ve ortakları ile birlikte engelli kadın ve kız çocuklarına ve onların bakım verenlerine, sağlık ve sosyal koruma alanlarında destek veriyor.
Gaziantep, Türkiye - Türkiye nüfusunun yaklaşık yüzde 15’i engelli bireylerden oluşuyor. Türkiye’de yaşayan, neredeyse her beş mülteciden biri de engelli (UNHCR, 2022). 6 Şubat 2023’te meydana gelen yıkıcı depremlerin ardından, binlerce kişi daha farklı engel türleriyle yaşamaya başladı. Öte yandan depremler nedeniyle zarar gören hizmet altyapısı özel ihtiyaç sahibi grupların bilgi ve hizmetlere erişimini aksatabiliyor. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, UNFPA, depremden en çok etkilenen illerden Kahramanmaraş ve Gaziantep’te (özellikle Nurdağı ve Islahiye ilçeleri) SENED iş birliği ve ABD Hükümeti’nin finansal desteğiyle, mülteciler da dahil olmak üzere engelli bireylerin ve onlara bakım verenlerin kadın ve üreme sağlığı ile kadına yönelik şiddet dahil olmak üzere sosyal koruma alanlarındaki ihtiyaçlarına yönelik bilgi ve hizmetleri sağlamak için hemşireler, sosyal hizmet uzmanı, dış erişim personelleri ve tercümanlardan oluşan sabit ve mobil hizmet birimleri ile sahada. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde, gelin sahadaki hikayelere kulak verelim.
Hilal’in Hikayesi
Depremin ardından bölgede yaşayan engelli bireylerin ve onlara bakım verenleri hayatı daha da zorlaştı. Hilal, Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde otizmli oğlu 11 yaşındaki Sinan ile birlikte yaşıyor. Bizi oğlunun oyun alanı olan, meyve ağaçları ile dolu bahçesinde karşılayan Hilal, depremin ardından yaşadıkları zorlukları anlatıyor; “Sinan alışkanlıklarının dışına çıkmakta çok zorlanan bir çocuk. Deprem bizi çok kötü etkiledi, mahallemizde çok fazla yıkım oldu. Oğlum kepçeleri kabul etmek istemedi, çadıra girmek istemedi, bu nedenle bir hafta arabada kaldık.”
Evlendikten 3 yıl sonra eşinden ayrılan 36 yaşındaki Hilal, çocuğunun bakımını uzun süre nafaka desteği olmaksızın, tek başına sağladı. Onunla ilgilenebilmek için kendi ihtiyaçlarını geri plana attı. Yaşadığı mahellede, UNFPA ve SENED ortaklığındaki hizmet biriminin düzenlediği farkındalık oturumuna katılarak, hem özel gereksinimlere sahip olan oğlu Sinan’ın bakım ihtiyaçlarına, hem de kendi sağlığına ve hijyenine yönelik önemli bilgiler edindi. Mobil ekiplerimizin ziyareti ile hem kadın sağlığı ve koruma alanlarında bilmediklerini öğrendi, hem verilen hizmetlere dair bilgi edindi hem de kadın hijyen kiti desteği aldı. Bu sayede hem oğlunun bakımı hem de kendi ihtiyaçları ile ilgili farkındalığının arttığını belirten Hilal, oturumlara katılmanın ve ekiplerin ziyaretlerinin sosyalleşmesine da katkı sağlığını, yalnız hissetmediğini ve güçlendiğini söylüyor gülümseyerek.
Seniye’nin Hikayesi
Suriye krizinin ardından 2013'te Türkiye’ye göç eden 37 yaşındaki Seniye ve ailesi Gaziantep’in Islahiye ilçesinde yaşıyor. Evleri depremde ağır hasar alınca 6 çocuğu ile birlikte küçük bir gecekonduya taşınmak zorunda kaldılar. Kızlarından biri engelli, sürekli ve özel bir bakıma ihtiyaç duyuyor.
Eşinin, ailesinin geçimini plastik toplayarak sağladığını anlatan Seniye, depremin ardından hem kendi ihtiyaçlarını hem de çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamakta güçlük çektiğini söylüyor; “Engelli bir çocuğum var, onun ihtiyaçlarını karşılamaya çalışırken, kendi ihtiyaçlarımı ve hatta sağlığımı düşünemez oldum” diyor. Mobil ekiplerimizin ziyareti ile hijyen, kadın sağlığı, aile planlaması ve engelli kız çocuğunun bakımı ile ilgili bilgi edindiğini, verilen hizmetleri ve bu hizmetleri nereden alabileceğini öğrendiğini söyleyen Seniye, kadın hijyeni kiti desteği ile de hem kendisinin hem de kız çocuklarının temel hijyen ihtiyaçlarını karşılayabildiğini belirtiyor. “Çok zor bir hayatımız var ama en azından artık yalnız olmadığımı biliyorum,” diyor.
Leyla’nın Hikayesi
Suriye iç savaşı sırasında patlayan bir bomba, Leyla ve eşinin engelli durumuna gelmesine neden oldu. Bu travmanın ardından bir de evini terk etmek zorunda kalan Leyla ve ailesi, eşi ve dört çocuğu ile birlikte Türkiye’ye yerleşti. Türkiye’de hayata yeniden tutunmaya çalışan ve ve sağlıklarına kavuşabilmek için çok sayıda ameliyat geçiren Leyla ve eşi, tam bir düzen kuruyor ve yeni yaşamlarına alışıyorken, 6 Şubat depremlerinde evleri yıkılınca hayatları yeniden alt üst oldu.
Leyla ve bölgedeki birçok engelli kadın, felaketten sonraki süreçte kadın ve üreme sağlığı, ve kadına yönelik şiddet da dahil olmak üzere koruma alanlarında bilgi ve hizmetlerine erişimde zorluk yaşıyor. Pazarda gezerken tesadüfen ekibimizle tanışan ve destek için başvuran Leyla, mobil ekibimizin ziyareti ile aile planlaması da dahil olmak üzere kadın sağlığı ve alabileceği hizmetler konusunda önemli bilgiler edindi; ayrıca kadın hijyen kiti desteği aldı. Yaralarının bakımı ve tedavisi ile ilgili mobil ekiplerimizden bilgi ve sağlık kurumlarına yönlendirme desteği de alan Leyla; “Hayatımın yeniden normale dönmeye başladığını ve güçlendiğimi hissediyorum,” diyor.
Saime’nin hikayesi
Çocukken felç geçiren ve uzun yıllardır yaşamını koltuk değnekleriyle sürdüren Saime'nin hayatı depremden sonra daha da zorlaştı. Eşi de engelli olan Saime, sınırlı gelirleriyle geçinemediklerini, ihtiyaç duydukları hizmetlere erişimde de güçlükler yaşadıklarını anlatıyor.
UNFPA destekli mobil ekiplerimizin ziyaretinin ona çok iyi geldiğini söyleyen Saime, özellikle kadın sağlığı ile bilmediği bir çok şey öğrendiğini ve kadın hijyen kiti desteğiyle de pek çok temel bakım ihtiyacını karşılayabildiğini söylüyor. Böbreği ile ilgili tedavi süreci devam eden Saime, sağlık problemleriyle ilgili de danışmanlık ve yönlendirme desteği aldığını belirtiyor. Artık yalnız hissetmediğini söyleyen Saime; “Ağrılarımdan dolayı her günüm zor geçiyor, dışarı çıkıp ihtiyaçlarımı almakta bile zorlanıyorum. Beni ziyaret ediyorlar, hem bilgi hem ihtiyacım olan hijyen malzemelerini veriyorlar hem de biraz sohbet ediyoruz, çok iyi geliyor,” diyor.
UNFPA Türkiye, ABD Hükümeti’nin finansal desteği ve SENED iş birliği ile Gaziantep ve Kahramanmaraş’ta engelli kadınların, kız çocuklarının ve onlara bakım verenlerin üreme sağlığı ve sosyal koruma alanlarındaki ihtiyaçlarını karşılamak için sahada. 3 Aralık Dünya Engelliler Günü’nde ve her gün, en geride kalan gruplardan olan engelli bireylerin ihtiyaçlarını duyurmak için savunuculuk yapmaya, onların bilgi ve hizmetlere erişimini artırmak için çalışmaya devam ediyoruz.