KONYA, Turkey – Salimeh, Afganistan’dan Türkiye’ye mülteci olarak sığınmak konusunda gergindi, ancak kocası hayatlarının daha iyi olacağı konusunda ısrar etti. Daha güvende olacaklardı. Afganistan’da mücadele ettikleri yoksulluğu geri bırakabileceklerdi. O sırada, Salimeh’nin bu yeni hayatı onsuz kurmak zorunda kalacağını bilmiyordu.
“Ben önce gelmek istemedim ailemi ülkemi bırakmak istemedim ama kocam beni ikna etti” diyor Salimeh.
Önce eşi geldi, Konya’ya kardeşinin yanına yerleşti. 1 yıl boyunca gece gündüz inşaatlarda çalışıp, eşi Salimeh ve 3 çocuğunu yanına getirecek parayı biriktirdi.
Bambaşka bir ülkede yeni bir düzen kurmaya çalışmak zor ama umut vericiydi. Çocuklar okula başladı, dördüncü çocukları Nejla dünyaya geldi. Salimeh yeniden hamile kaldı. Ancak tam o sırada eşi, çalıştığı inşaatta yaşanan bir iş kazası sonucu yaşamını yitirdi. Yaşadığı üzüntüye dayanamadı bedeni, eşinden 40 gün sonra da karnındaki bebeği kaybetti Salimeh.
Dünyası yıkılmıştı.
“Uzun süre kendime gelemedim. Keşke ben de ölsem diyordum, o üzüntüyle bebeğimizi de kaybettim” diyor Salimeh ağlayarak.
Kapıyı çalan yardım eli
Salimeh, bu korkunç trajedinin ardından 4 çocuğu ile birlikte erkek kardeşinin yanına taşındı. O da Konya’da yaşıyordu. Kardeşi çalışıyordu ancak kazandığı para iki ailenin temel ihtiyaçlarını karşılamaya yetmiyordu.
Salimeh’in okuma yazma bilmemesi hayatlarını daha da zorlaştırıyordu. Salimeh ne anadilinde ne de Türkçe’de okuyup yazmayı bilmiyordu. Bu da onu market alışverişi için bile kardeşine bağımlı kılıyordu.
Derken hiç beklemediği bir anda kapısı çalındı. Gelen Konya Meram Sosyal Hizmet Merkezi’nin hizmet aracılarıydı. İhtiyaç sahiplerinin yaşadığı bölgelerde ev ev dolaşıp, ihtiyaç analizi yapan hizmet aracıları Salimeh’nin kapısını çaldığında, eşi vefat edeli henüz 5 ay olmuştu.
Hizmet aracıları, Salimeh’e Avrupa Birliği İnsani Yardım’ın finansal desteği ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ile Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı işbirliğinde yürütülen “Koruyucu Önleyici Hizmetler Kapsamında Sosyal Hizmet Merkezlerinin Desteklenmesi Projesi”nden bahsetti. Bu kapsamda Konya Meram Sosyal Hizmet Merkezi’nden nasıl yararlanabileceğini ve ne tür destekler alabileceğini anlattı.
Salimeh, merkezde ilk kez, göçmenler için düzenlenen uyum eğitimine katıldı. “Eğitimin sonunda Türkiye’de bir göçmen olarak neler yaşadığınızı, neler hissettiğinizi yazın dediler, önüme bir kağıt kalem verdiler, ‘yazamam, okuma yazmam yok’ dedim, ‘resim çiz’ dediler, ‘çizemem’ dedim, elime daha önce hiç kalem almamıştım ki” sözleriyle anlatıyor o anları Salimeh.
“Çevreme baktım, Suriyeli, Afgan, Iraklı başka bir sürü kadın bir şeyler yazıyordu. Çok utandım, okuma yazma bilmeyen tek kişi bendim. Bana, ‘okuma yazma öğrenmek ister misin?’ diye sordular, ‘olabilir’ dedim ama öğrenemem diye çok korkuyordum.”
Yeni bir dünyaya merhaba
Hizmet aracıları, Salimeh’i önce vaka danışmanına sonra da psikoloğa yönlendirdi. Salimeh’e kendi ayaklarının üzerinde durabilmek için hem sosyal hem de psikolojik destek almaya başladı. Merkezdeki vaka danışmanlarının yönlendirmesiyle maddi destek de almaya başladı. Böylece çocuklarıyla birlikte yeni bir eve taşındı. Merkezdeki eğitimler sayesinde yasal haklarını öğrendi, çocukları yaratıcı oyun atölyelerine katıldı, yeni beceriler edildi. Birlikte merkezin düzenlediği etkinliklere, gezilere katıldılar, yeni arkadaşlar edindiler.
Ve, Salimeh okuma yazmayı öğrendi.
“Okuma yazma öğrenmek hayatımı değiştirdi, özgüvenim arttı. Artık marketten alacağım şeyin fiyatını biliyorum. Doktora gidebiliyorum. Çocuklarımın ödevlerine bile yardım edebiliyorum. Önceden kör gibiydim, dışarıya çıkmaya korkuyordum, şimdi bambaşka bir hayatım var” diyor Salimeh minnetle.
Salimeh şimdi iş arıyor. Çocukları okulda, kendisi ise merkezde yeni şeyler öğrenmeye devam ediyor.
Pandemi döneminde de desteğe devam
Koruyucu Önleyici Hizmetler Kapsamında Sosyal Hizmet Merkezlerinin Desteklenmesi Projesi, geçici ve uluslararası koruma statüsündeki yabancıların sosyal hizmetlere erişiminin artırılmasını hedefliyor. Proje, Ekim 2017’den iberi binlerce ihtiyaç sahibine ulaşıyor. Proje kapsamındaki 19 ildeki 27 Sosyal Hizmet Merkezi (SHM)’nde hukuk danışmanlığı, psikolojik destek, Türkçe kursu, farkındalık eğitimleri, etkinlik atölyeleri ile sosyal destek gibi koruyucu ve önleyici hizmetler veriliyor.
SHM’lerde psikolog, vaka danışmanı, öğretmen, çocuk eğiticisi, tercüman ve hizmet aracılarından oluşan 186 personel çalışıyor. Hizmet aracıları tek tek yaptıkları ev ziyaretleri ile ihtiyaç sahiplerine ulaşıp merkeze yönlendiriyor, vaka danışmanları da yararlanıcıların ihtiyaçlarını belirleyip, gerekli hizmetleri alabilmeleri için destek veriyor.
SHM’ler COVID-19 salgını sürecinde de hizmet vermeye devam ediyor. Merkezlerde görevlendirilen proje personelleri, SHM’nin mevcut çalışanları ile birlikte ihtiyaç sahiplerine ulaşmayı ve hizmetlerin yanı sıra COVID-19 salgını ile ilgili de bilgilendirmeyi sürdürüyor. Grup aktivitelerine salgın sebebiyle bir süre ara verilmiş olsa da, bireysel danışmanlık hizmetleri ile telefon ya da internet üzerinden yapılan müracaatların takibi ve yönlendirmeleri devam ediyor. Bazı SHM’ler internet üzerinden psikososyal destek de sağlıyor.