Go Back Go Back
Go Back Go Back
Go Back Go Back

Suriye’deki şiddetin gölgesinde yaşayan mülteci kadınlar ve çocuklar

Suriye’deki şiddetin gölgesinde yaşayan mülteci kadınlar ve çocuklar

News

Suriye’deki şiddetin gölgesinde yaşayan mülteci kadınlar ve çocuklar

calendar_today 15 August 2018

Cemile'nin elleri: ©UNFPA Turkey/Rebecca Zerzan
Suriye’deki şiddetin gölgesinde yaşayan mülteci kadınlar ve çocuklar

ŞANLIURFA – Suriyeli mültecilerden biri olan 28 yaşındaki Cemile*, UNFPA ile yaptığı söyleşide eşinin hoşgörüsüz biri olduğunu, etrafındaki insanlara zulmettiğini ifade etmektedir.  

Cemile, 17 yaşında kendisinin tüm itirazlarına karşın ailesinin seçtiği biriyle evlendirilmiş. Evliliğinde çalkantılı geçen ilk birkaç yıldan sonra Suriye’deki iç savaş patlamış, aile de Irak’a kaçmak zorunda kalmış.

Sonuçta Cemile ve eşi ayrılmaya karar vermiş. Eşi, Cemile’ye tüm maddi birikimlerini kendisine verirse çocuğunun velayetini kendisine vermeyi vaat etmiş, ancak daha sonra hem oğlunu hem de birikmiş paraları alıp kaçmış.

Cemile, Türkiye’de yeni bir yaşam kurmayı denemiş, ama oğlunun kaybı, üstüne üstlük iç savaş sırasında tanık olduğu dehşet verici şiddet hiç peşini bırakmamış.

Cemile, söyleşide yaşadıklarının zihninde döndürüp durduğunu, olanları bir türlü unutamadığını ifade ediyor.  

Şiddet üstüne şiddet

Sonu gelmeyen bir zulüm ortamı yaratan Suriye’deki iç savaş, kadın ve kız çocuklarının daha da kırılgan ve korumasız hale gelmesine neden oldu. Birçoğu, ülkeden kaçtıktan sonra geldikleri yeni ortamlarda da yaşadıkları şiddet, korku ve travmayı unutmaya çabalıyor.  

UNFPA, 475.000 Suriyeli mülteciye yardım elini uzatan Şanlıurfa'da kadın ve kız çocuklarına güvenli alanlarda hizmet veriyor.  Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım (ECHO) tarafından finanse edilen bu merkezlerde mültecilere kültürel ve hukuki konularda danışmanlık hizmeti ve tıbbi yardım sağlıyor, ayrıca toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalmış kişilere de hizmet veriyor.

Güvenli alanda danışmanlık hizmeti alan Cemile de duygularını ‘’İyi ki buraya başvurdum; çok faydalı oldu’’ şeklinde .   

Bissal’in* de Cemile’ye benzer bir öyküsü var. O da UNFPA ile yaptığı konuşmada çok çabuk kızan ve şiddet uygulayan eşiyle 14 yaşında evlendirildiğini söyledi.  

Eşinin kız kardeşini de dövdüğünü, hakaret ettiğini ve tokat attığını ifade eden Bissal, ‘’O olaydan sonra da zaten eşimden ayrıldım’’ dedi.  

Bissal, birkaç yıl sonra kız kardeşini iç savaşta kaybetmiş. Kız kardeşinin evine isabet eden bir bomba, o anda hamile olan kardeşiyle birlikte eşinin ve iki yaşında çocuğunun da ölümüne neden olmuş.

Şu anda 25 yaşında olan Bissal, Şanlıurfa’da yaşamını sürdürüyor. Kentte hizmet veren güvenli alanlardan birinde düzenli olarak danışmanlık hizmeti alan Bissal, ‘’Burada gelip danışmanlarla konuştuğumda rahatlıyorum’’ dedi.

Korku ve sessizlik

Najdin Askar, bu merkezlerden birinde psikolog olarak çalışıyor. Gözlemlediği en yaygın sorunun travma ve şiddet olduğunu ifade eden Najdin Hanım,  burada iç savaştan kaynaklanan şiddetin yanı sıra kadınlara savaştan önce eşleri tarafından uygulanan şiddetin de söz konusu olduğunu ifade etti ve yaşanan parasal sorunların da gerilim ve şiddete zemin hazırladığını ekledi.  

Bu noktada danışmanların kalıcı çözümler bulmaya yönelik çalışmalar yaptığını söyleyen Najdin Hanım, sığınma evleri ve koruma sağlanabileceğini, ancak eşleriyle kalmak isteyen kadınlar olduğunda sosyal hizmet görevlilerinin devreye girdiklerini, eşlerini uyararak müdahale ettiklerini ifade etti.

Ancak birçok kadın da yardım istemeye korkuyor. 

Psikolog Besime Yayuz - ©UNFPA Turkey/Usenabasi Esiet

Kadınların merkeze gelirken görülmekten çekindiklerini ifade eden Psikolog Besime Yayuz, “Merkeze örtünerek geliyorlar, yüzlerini danışmanın odasında açıyorlar’’ dedi.  

Sosyal hizmet görevlilerinden biri olan Sevda Hanım ise birçok kadının deneyimlerini istismar olarak nitelendirmediklerini söylemekte;  ‘’Sadece fiziksel şiddeti şiddet olarak biliyorlar ve yanlış buluyorlar, ancak ekonomik şiddet veya özgürlüğü kısıtlama gibi diğer şiddet türlerinin ayırımında değiller’’ bilgisini verdi.

Bilgiyle güçlenme

Bu güvenli alanlarda toplumsal cinsiyete dayalı şiddet, cinsiyet eşitliği ve küçük yaşta evlilik gibi zararlı uygulamalar hakkında bilgilendirme oturumları da düzenleniyor, kadınlara ve kızlara yardım alabilecekleri kanallar hakkında bilgi veriliyor.

Şiddete maruz kalan bazı kadınlar, bu oturumlara katıldıktan sonra cesaret bularak deneyimlerini anlatma yoluna gidiyor.

Sosyal Hizmet Uzmanı Sevda Aslan - ©UNFPA Turkey/Usenabasi Esiet

Eğitimlerde zaman içinde bir güven bağı oluştuğunu söyleyen Sevda Hanım, bazılarının ‘’Ben de aile içi şiddete maruz kalmışım, ama daha önce bunun ayırımında değilmişim’’ dediklerini iletti.

Eğitim oturumları, ana-baba ve eşlerin tutumlarının değişmesine de yol açıyor.

“Bir kadın katılımcı, eğitime katıldıktan sonra 18 yaşındaki kızını evlendirmekten vazgeçti’’ diyen Sevda Hanım, bazı ana-babaların da danışmanlık sonrasında kızlarını okula göndermeyi kabul ettiklerinin de altını çizdi.

UNFPA’nın Türk Hükümeti'nin insani yardım çalışmalarına destek için vermek yürüttüğü program kapsamında Şanlıurfa'da hizmet veren dört adet Kadın Sağlığı Danışma Merkezi, sadece 2018 yılının ilk beş ayında 16.000 kişiye toplumsal cinsiyete dayalı şiddetle ilgili olarak hizmet sunmuştur.  

Bu hizmetler, Cemile gibi kadınların geleceğe güvenle bakmalarını sağlıyor.

Cemile, UNFPA ile söyleşisinde ‘’Artık geriye değil, ileriye bakıyorum’’ dedi.

*Güvenlik ve gizlilik nedeniyle kişilerin gerçek adları yazılmamıştır.