Buradasınız

3.6 milyonu Suriyeliler olmak üzere yaklaşık 4 milyon mülteci ve sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye, tüm dünyada en çok mülteci nüfusuna sahip ülke. Devlet kurumları ve ilgili diğer aktörler tarafından gösterilen tüm çabaya rağmen, hızlı nüfus artışı ve bu durumun yerel kaynaklar üzerinde oluşturduğu baskı, oluşan zorluklara yönelik kapsamlı bir yanıt oluşturulabilmesini zorlaştırırken; sağlıktan eğitime, korumadan yasal hizmetlere, mültecilerin karşılaştığı pek çok sorun da halen çözülmeyi bekliyor. Betül de o mültecilerden biri. Kızının ölümcül bir hastalığa yakalandığını öğrendiğinde dünyası yıkıldı ancak Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu’nun ve UNFPA ekiplerinin desteğiyle bu zorlu süreci atlattı.

BURSA, TÜRKİYE - “Siz olmasaydınız kızım ölürdü” sözleriyle anlatıyor Betül, evde yaşam mücadelesi veren bebeğinin yeniden hayata tutunmasına yardımcı olan UNFPA ekiplerine olan minnettarlığını.

Suriye’deki iç savaştan kaçarak 2013’te Türkiye’ye gelen Betül, tek başına geldiği Bursa İnegöl’de yeni bir hayat kurdu kendine. Geldikten bir süre sonra evlenen Betül, bundan bir süre sonra da bir kız çocuğu olacağını öğrendi. Her şey iyiye gidiyordu.

Ancak doğumundan beş ay sonra ortaya çıkan küçük Aytin’in hastalığı her şeyi değiştirdi. Aytin’e, konuşma, yürüme ve nefes alma gibi en temel kas faaliyetlerini kontrol eden sinir hücrelerine ve omuriliğe ciddi zararlar veren ve nihayetinde kasların zayıflamasına ve tamamen körelmesine sebep olan Spinal müsküler atrofi (SMA) teşhisi kondu. “Önce Göçmen Sağlığı Merkezi’ne gittik. Bursa’ya hastaneye götürmemi söylediler ancak kızımın kimliği olmadığı için randevu alamadık” diyor Betül. Özel bir hastane kabul ettiyse de ücretleri karşılayamadıkları için kızlarını tedavisine devam ettiremeyen Betül ve eşi tam da bu süreçte tanışmış UNFPA’in Kırsala Sağlık, Kırsala Destek mobil ekipleri ile; “Durumumuzu anlattık. Bize yardım edeceklerini söylediler ve bizi İnegöl Sosyal Hizmet Merkezi’ne yönlendirdiler”

İnegöl Sosyal Hizmet Merkezi, UNFPA’in “Koruyucu ve Önleyici Hizmetler Kapsamında Sosyal Hizmet Merkezlerinin Desteklenmesi Projesi” kapsamında Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu tarafından finanse edilen Türkiye’nin farklı bölgelerinde mültecilere ve en kırılgan gruplara koruma, yasal danışmanlık ve psiko-sosyal destek gibi pek çok konuda hizmet veren 19 Sosyal Hizmet Merkezi’nden biri.

UNFPA ekipleri önce merkezde verilen koruma hizmetleri kapsamında Betül’e kızının kimliğini alabilmesi için destek oldular.  Sonra da bir tercümanla birlikte Aytin bebeğin tedavisininin yapılacağı hastanede Betül’e eşlik ettiler. Nefes almasını zorlaştıran hastalığı yüzünden Aytin ilk önce burnundan ameliyat edildi. Ameliyet sonrasında aldığı tıbbi destek ve ilaçların da etkisiyle, Aytin bebek yeniden nefes almaya başladı.

“Kızıma hastanede çok iyi bakıldı. Ne yapacağımızı bilemez bir haldeyken elimizi tuttunuz. Kimlik çıkarmamıza yardımcı oldunuz. Siz olmasaydınız kızım ölürdü. Çok teşekkürler” sözleriyle anlatıyor Betül minnettarlığını. UNFPA ekipleri şimdi Betül’ün eşine kimlik kartı çıkartılması için destek veriyor.

Tedavisi çok pahalı olan SMA hastalığı hem hastalar hem de yakınları için zorlu bir süreç. Şimdi, Betül’ün en büyük hayali ise kimlik kartı sayesinde çalışma izni çıkarıp, kazandıkları para ile Aytin’in daha iyi nefes alabilmesini ve sağlıklı kalmasını sağlayacak cihazı alabilmek.

UNFPA Türkiye’nin, Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu'nun finansal desteğiyle, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile yürüttüğü “Koruyucu ve Önleyici Hizmetler Kapsamında Sosyal Hizmet Merkezlerinin Desteklenmesi Projesi” Betül ve onun gibi pek çok mülteci ve göçmene koruma desteği sağlıyor. Türkiye genelindeki 19 Sosyal Hizmet Merkezi ve 3 mobil merkez aracılığıyla, en kırılgan gruplara bilgilendirme, farkındalık yaratma, psiko-sosyal destek ve hukuki danışmanlık gibi hizmetler ile toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti karşı önleme ve koruma desteği veriliyor.