Buradasınız

Suriye krizinin başladığı 2011 yılından bu yana 13.5 milyon insan zorla yerinden edildi, 6.5 milyondan fazla kişi ise can güvenliği için göç etmek zorunda kaldı. 200 binden fazla sivil hayatını kaybederken, çok sayıda kişi de çeşitli şiddet türlerine maruz kaldı ve/veya halen şiddet riski altında yaşıyor. Çatışmalarda yaygın olarak görülen şiddet türlerinden bir tanesi de cinsel şiddet. Bir insan hakları meselesi ve bir halk sağlığı sorunu olan cinsel şiddet, maruz kalan kişinin beden bütünlüğünü ve özerkliğini ihlal etmekle kalmıyor, fiziksel ve ruhsal sağlığında da derin yaralar açıyor.  

TÜRKİYE – Amal 2014 yılında şiddetten kaçmak için ailesiyle birlikte Suriye’den Türkiye’ye geldi. Şu anda 31 yaşında, evli ve ailesiyle birlikte yaşıyor. Amal’ın hikâyesi, dünyanın dört bir yanında çatışmalarda cinsel şiddete maruz kalan sayısız kişinin anlatılmayan, duyulmayan hikâyesi aslında.

Amal, Suriye’de askerlik yaparken şiddet görmeye başladı. “Malzeme eksik oluyordu, talep ediyorduk, almıyorlardı. Sonra komutan bundan dolayı şiddete başvuruyordu. Bunlar hep dayak, falaka gibi fiziksel şiddet eylemleriydi.” Amal, askerliğinin savaş sebebiyle sürekli uzatılması, devam eden fiziksel şiddet ve nakledildiği yeni görev yerinde artan can korkusu dayanilmaz noktaya gelince kaçmayı denedi. Amal yakalanıp; konulduğu cezaevinde de hem fiziksel, hem psikolojik hem de cinsel şiddete maruz kaldı.

“Yaklaşık 6 ay, belki daha az, belki daha fazla; çünkü içeride zaman kavramını bilmiyorduk. Bu süre boyunca her türlü şiddeti deneyimledim. Kötü söz, dayak, cinsel şiddet... Bize dediler ki, eğer istediğimizi yapmazsanız size cinsel şiddet uygularız. Ben de bunu yapamazlar, dedim. Ama yaptılar. Tekerin içerisine koyup sürüklediler. Bacağımda hala izler var.” 

Gördüğü şiddet oradan kaçmasıyla son bulmuş olsa da, “Bu durumu hala unutamıyorum. Bir ömür geçse, yine de unutmam” diyen Amal, maruz kaldığı fiziksel ve cinsel şiddetin bugün hala hayatını etkilemeye devam ettiğini söylüyor.

Yaşadıklarını hala eşine bile anlatamadığını söyleyen Amal, cinsel deneyimleri sırasında utandığından söz ediyor ve ekliyor: “Cinsel olarak yaşadığım birçok olumsuzluğu da cezaevinde yaşadıklarıma bağlıyorum.”

Eve döndükten sonra ilk etapta yaşadıklarını hiç kimseye anlatamaması bir süre Amal’ın yaşadıklarıyla ilgili destek almasına da engel oldu: “Sadece annemin fiziksel şiddetten haberi vardı. Çünkü yaralarımı görüp soruyordu. Ona cezaevinde yaşadığım kötü muameleyi anlattım. Ancak çok detay vermeden. Cinsel şiddeti anlatamam ki…”

Değişim Amal’ın UNFPA Türkiye’nin Erkekler ve Oğlan Çocukları Hizmet Birimi’yle tanışması ile başladı.: “Buradan çok destek aldım. Uzun süre sonra yeniden umut beslemeye başladım”. 

Amal merkezden ilk olarak psikososyal destek ve ihtiyaç duyduğu diğer hizmetler için  yönlendirme desteği aldı. Bu destekler sayesinde yaşadıklarını geride bırakarak kendine ve geleceğe dair umutlarını tazeleyen Amal özgüvenini geri kazandı, ailesi ve çevresiyle yeniden iletişim kurmaya başladı.

Bu süreçte Amal’ın pek çok konuda farkındalığı da artı: “Erkek kondomunu daha önce hiç görmemiştim. Korunmanın önemini öğrendim. Önceden her şeyi tek başına yapmaya çalışıyordum. Şimdi fikir soruyorum, bilgi istiyorum. Yavaş yavaş daha iyi olacağımı düşünüyorum.”

Avrupa Birliği İnsani Yardım Kurumu’nun finansal desteğiyle, UNFPA Türkiye tarafından Pozitif Yaşam Derneği işbirliğiyle yürütülen Erkekler ve Oğlan Çocukları hizmet birimleri, Amal gibi cinsel şiddete maruz kalmış ve/veya cinsel şiddet riski altında yaşayan mülteci erkeklerin ve oğlan çocukların desteklenmesini amaçlıyor. 

Hizmet birimlerinde, cinsel şiddete yönelik vaka yönetimi, psikososyal destek, hukuki danışmanlık, dış hizmetlere yönlendirme hizmetleri sunuluyor, farkındalık aktiviteleri gerçekleştiriliyor. Güvenli alanlar olarak tasarlanan hizmet birimleri, saha çalışmaları ile Amal gibi daha fazla kişiye ulaşmayı hedefliyor.

UNFPA Türkiye, “Benim yaşadıklarımı yaşayan çoktur. Şiddete maruz kalan insanlar çoktur. Bunların olduğunu bilin. Birçok insan içindeki şeyleri anlatmak, dökmek istiyor. Onlara yardımcı olun” diyen Amal’ın sözlerine kulak veriyor ve onun gibi binlercesine yardım etmek için çalışmaya devam ediyor.