Tüm Türkiye’yi derinden sarsan 6 Şubat 2023 depremlerinin üzerinden tam iki yıl geçti. Yaklaşık 9 milyon insanın hayatını doğrudan etkileyen ve 3 milyondan fazla kişinin evini kaybetmesine neden olan depremlerden en çok etkilenen kadınlar ve kız çocukları için hayat şartları hala zorlu, ihtiyaçlar devam ediyor. BM Nüfus Fonu (UNFPA), Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) iş birliğinde Hatay’da kadınların ve kız çocuklarının yeniden güçlenmeleri için çalışıyor. Daha fazlasını o kadınlardan dinleyin.
HATAY - "Birisi yürüse hemen sarsılıyoruz. Sarsılınca da o korkuyu tekrar yaşıyoruz." diyerek anlatıyor Selda her gün yaşadığı korkuyu. Saliha, ekonomik zorlukları "Eşim tek başına çalıştığı için bu ay bunu, diğer ay şunu alalım diyoruz." sözleriyle özetliyor. "Evimize ne zaman geçeriz, hiç bilmiyoruz. Sürece bakıyoruz. Sabrediyoruz." diyor Fatma. Fatma, Mehtap, Selda ve Saliha gibi binlerce kadın, kalıcı barınma, konteynerlerdeki özel alan eksikliği, felaketin getirdiği psikolojik sorunlar, eğitimin kesintiye uğraması ve gelir kaynaklarındaki yetersizlikler gibi pek çok önemli problemi yaşamaya devam ediyor. Bunun yanı sıra kadın sağlığı ve sosyal koruma hizmetlerine erişimdeki kısıtlar, onları daha savunmasız hale getiriyor.
BM Nüfus Fonu (UNFPA), Hatay’da Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) ortaklığında depremin orantısız şekilde etkilediği kadınlar ve kız çocukları ile dayanışmasını kadın ve üreme sağlığı sabit ve mobil hizmet birimleri ile sürdürüyor. Hizmet birimlerinde, doktor, ebe ve hemşireden oluşan ekipler ile depremden etkilenen kadınlara ve kız çocuklarına yönelik, başta kadın ve anne sağlığı olmak üzere, üreme sağlığı hizmetleri sunuluyor.
Fatma’nın hikayesi:
3 çocuk annesi Fatma (48), depremde evini kaybettikten sonra ailesiyle dışarıda geçirdikleri ilk haftanın ardından üç ay çadırda yaşadı. Konteyner kente yerleştikleri günü, bir yandan kızına sıkı sıkı sarılırken anlatıyor Fatma, “Konteynere geldiğimizde bizi sıcakkanlı insanlar çikolatalarıyla, giyim ve gıda yardımıyla karşıladılar, o gece ben sevincimden ağladım çünkü aylar sonra kendimize ait bir alanımız olmuştu. Çadırdan sonra kendimi sarayda gibi hissettim.”
Yaşadığı konteyner kentte, sağlığı ile ilgili destek alabileceği bir hizmet birimi olmasından dolayı çok mutlu olduğunu aktaran Fatma burada, kadın sağlığı, modern gebelik önleme yöntemleri, hijyen, çocukların ergenlik döneminde yaşadığı değişimler ve ortaya çıkan ihtiyaçları konusunda bilgi aldığını anlatıyor.
Mehtap’ın hikayesi
Mehtap (38), iki yıl önceki depremde evini kaybettikten sonra ailesiyle birlikte Antalya’ya gitti, ancak lise son sınıf öğrencisi oğlu şehre alışamadığı için ailesiyle birlikte Hatay’a geri döndü. “Döndüğümüz için pişman değilim. Oğlum şimdi okul birincisi oldu, çok mutluyum,” diyor Mehtap. Depremin ardından 2 yıl geçse de korkularını hala aşamadıklarını, her gün deprem korkusuyla yaşadıklarını ve sabahları eşi çalışmaya gidince güvensiz hissettiklerini anlatıyor.
“Hamileymişim, bilmiyordum. Hizmet biriminize geldim, belirtileri anlattıktan sonra hemşire bana hamile olabileceğimi söyleyip benimle birlikte hastaneye geldi, kimsen yoksa yanında ben kalırım dedi.” diyor iki çocuk annesi Mehtap.
Hizmet biriminde kadın ve üreme sağlığı konusunda bilgiler edindiğini ve hem kendisinin hem 12 yaşındaki kızının psikolojik destek bulduğunu anlatan Mehtap, artık sadece çocukları için hayal kurduğunu söylüyor, “Deprem anını yaşadıktan sonra ‘biz göreceğimizi gördük’ dedik, artık çocuklarımızın güzel bir hayat yaşamasını istiyoruz.”
Selda’nın hikayesi
Üç kız çocuğunu tek başına yetiştirmek için mücadele veren Selda (40), 6 Şubat depremlerinden sonra hem evini hem de gelir kaynağını kaybetti. Kuaför ve güzellik uzmanı olarak çalıştığı dönemde kızları ile birlikte düzenli ve güzel bir hayat yaşadığını aktaran Selda, depremin ardından geçen 2 yıl içinde hayatlarını konteyner kentte kurduğu arkadaşlıklarla yeniden düzene sokmaya başladıklarını anlatıyor.
Selda, hizmet birimimizde düzenlenen farkındalık oturumlarına katılarak kadın sağlığı, çocuk sağlığı ve hijyen konularında bilgilere erişti. Daha sonra, yaşadığı bazı rahatsızlıkların tespiti için destek aldı, enfeksiyonu için merkez çalışanları ile birlikte hastaneye gitti ve tedavisi yapıldı. Şu anki ihtiyaçları, “Gençlerin korunma, temizlik ve hijyen açısından bilgileri zayıf. Bu konuları onlara hem kurumlarda hem de evlerde bilgi vermek gerekiyor.” sözleriyle özetliyor.
Saliha’nın hikayesi
Saliha (43), depremden önce 4 çocuğu ve eşi ile birlikte Hatay'da yaşıyordu. Depremin ardından bir süre Bodrum'da, Niğde'de ve Konya'da yaşadılar ama sonunda Hatay'a geri döndüler. “Biz burada büyümüş insanlarız. Çocuklarım da istemedi başka yerde yaşamayı.”
Saliha, kadın ve üreme sağlığı hizmet birimimizden komşuları sayesinde haberdar oldu. Kızı ile hizmet birimine gittiğinde rahatsızlıklarını gidermek için ilaçlara başladı; daha büyük ihtiyaçları için hizmet sunucuların desteği ile hastaneye yönlendirildi ve ulaşım sağladı. “Kızım da artık büyüyor, hijyen ve sağlık için yapması gerekenleri öğrendi. Bizimle ilgilenen birilerini bulduğumuz için çok mutlu olduk, gerçekten yanımızda olduklarını hissettik.”
Deprem bölgesindeki kadınların ihtiyaçları, felaketin yol açtığı yıkımın yanı sıra sağlık, koruma ve gelir kaynakları alanlarındaki olumsuzluklar nedeniyle arttı. Ancak, kadınlar dayanışma ve destek ile mücadelelerine devam ederek bu zorlukların üstesinden gelmeye çalışıyorlar. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), Halk Sağlığı Uzmanları Derneği (HASUDER) ortaklığı ile 2 yıl önce yaşanan yıkıcı depremlerin ardından Hatay’da kadınlar, kız çocukları ve gençlerin güçlenmesi için bilgi ve hizmet sağlamaya devam ediyor.