Buradasınız

Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm

1991 yılından bu yana, 25 Kasım (Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü) ile 10 Aralık (İnsan Hakları Günü) tarihleri arasındaki 16 gün Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm olarak kabul ediliyor. Bu tarihler özellikle kadına yönelik şiddetin bir insan hakları ihlali olduğunun altını çizmesi açısından da önem taşıyor. 

UNFPA, 16 Günlük Aktivizm kampanyaları ile cinsel taciz, çocuk yaşta evlilikler, kadın sünneti, partner şiddeti ve tecavüz gibi toplumsal cinsiyete dayalı şiddetin pek çok türüyle mücadele etmek için farkındalığı artırıyor, savunuculuk faaliyetleri yürütüyor ve şiddetin her türlüsüne karşı harekete geçmek için ilham veriyor. 

Ancak yapılması gereken hala çok şey var. Sadece 2020 yılında, UNFPA, engelli bireyler de dahil olmak üzere, toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalan 967.000'den fazla kişiye temel hizmetler sağladı; 1.7 milyondan fazla kız çocuğuna çocuk yaşta, erken veya zorla evliliklerle ilgili önleme veya koruma hizmetleri verdi ve 2018-2020 yılları arasında 350.000 kız çocuğunun kadın sünnetine maruz kalmasını engelledi. Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları doğrultusunda UNFPA, 2030 yılına kadar toplumsal cinsiyete dayalı şiddeti ve zararlı uygulamaları sona erdirmeyi taahhüt ediyor.

Küresel Enstitüsü ile birlikte Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddete Karşı 16 Günlük Aktivizm kampanyasını başlatan Kadınların Küresel Liderliği Merkezi'ne göre, 187 ülkede 6.000'den fazla kuruluş toplumsal cinsiyete dayalı şiddete bir an önce son verme hedefine katılıyor ve bu hedefe ilişkin çalışmalar yürütüyor ve ilerleme kaydediyor.

UNFPA, kadınlar ve kız çocuklarının olduğu her yerde cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları için mücadeleye devam ediyor. 

Bu Yılın Teması: Dijital Şiddet

 

Dijital şiddeti kendisi deneyimleyen veya diğer kadınlara uygunlandığına tanık olan kadınlar da dahil kadınlara yönelik dijital şiddetin yaygınlığı.

- Ekonomist İstihbarat Birimi

Tıpkı toplumsal cinsiyete dayalı şiddet gibi, dijital toplumsal cinsiyete dayalı şiddet de pek çok şekilde ortaya çıkabiliyor: görüntü tabanlı istismar, diğer bir deyişle özel görüntülerin veya "intikam pornosu"nun rıza dışı paylaşımı, siber taciz, çevrimiçi taciz, cinsel şantaj, çevrimiçi insan ticareti, kişisel bilgilerin ifşası. Fail, başka bir kıtadaki bir yabancı ya da teknolojiyi kullanarak karşısındaki kişinin cinselliğini hedef alan bir komşu olabiliyor. Dijital şiddete karşı, engelli bireyler ve LGBTQI bireyler başta olmak üzere ötekileştirilen gruplar en savunmasız gruplar arasında yer alıyor.

Burada hikayeleri paylaşılan genç kadınlarda da olduğu gibi, bu tür cinsel istismara maruz kalanlar ve bundan kurtulanlar için gerçek ve sanal arasında bir ayrım yok. Oturumu kapatmak, yaşanan dehşeti bitirmeye yetmiyor. Sonuçlar kesinlikle fazlasıyla gerçek ve korku, panik, kaygı, depresyon, travma sonrası stres bozukluğu, intihar düşünceleri ve belki daha kötüleri ile sonuçlanabiliyor. Çevrimiçi ve çevrimdışı yaşamlarımız, ayırt edilemez şekilde birbirine karışabilir. Şiddet bitse bile, çoğu zaman yaralar açmaya devam eder. Bu yüzden, dijital şiddete maruz kalanlar, kendilerini toplumdan ve sosyal ilişkilerden, yeni şeyler öğrenme ve keşfetme olanaklarından, maddi ve eğitimsel imkanlardan ve eğlence fırsatlarından mahrum bırakma pahasına internet kullanımlarını sınırlama veya interneti tamamen bırakma yollarını seçebiliyor.

SANAL ŞİDDET GERÇEK ŞİDDETTİR. ÇEVRİMİÇİ İSTİSMAR GERÇEK İSTİSMARDIR.

Sanal şiddet gerçek siddettir. Çevrimiçi istismar gerçek istismardır. Kadınlar ve kız çocukları, nerede olurlarsa olsunlar, her alanda kendilerini güvende hissetme hakkına sahiptir.

Diğer toplumsal cinsiyete dayalı şiddet türleri gibi, bu tür istismar da kişinin kendisini yalnız ve güçsüz hissetmesini sağlamaya yöneliktir. Dijital cinsiyete dayalı şiddete maruz kaldıysanız, yalnız olmadığınızı bilin – bu teknolojik çağda diğer birçok kadın ve kız çocuğunun karşılaştığı şeyleri yaşıyorsunuz. Güvendiğiniz arkadaşlarınız ve ailenizle konuşun. Korkunun veya utancın yardım istemenize engel olmasına izin vermeyin.

Daha fazlası için, dünyanın her yerinden dijital şiddete maruz kalmış kadınların hikayelerini dinleyin. Başlamak için tıklayın.