Go Back Go Back
Go Back Go Back
Go Back Go Back

“Savaş olmasaydı, ülkemizden ayrılmazdık.” - Amani Madi, Suriyeli sağlık aracısı

“Savaş olmasaydı, ülkemizden ayrılmazdık.” - Amani Madi, Suriyeli sağlık aracısı

Haberler

“Savaş olmasaydı, ülkemizden ayrılmazdık.” - Amani Madi, Suriyeli sağlık aracısı

calendar_today 06 September 2018

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) İnsani Yardım Programı Sözcüsü başarılı oyuncu Songül Öden, İstanbul’da bulunan ve Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım (ECHO) tarafından finanse edilen, Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği tarafından yürütülen Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’ni ziyaret etti ve merkezi kullanan Suriyeli kadın ve kız çocukları ile keyifli vakit geçirdi.

Sözcü Songül Öden, ziyareti sırasında, Kadın Sağlığı Danışma Merkezi ve Suriyeliler ile bir köprü görevini gören, kendisi de Suriyeli olan sağlık aracısı Amani Madi ile özel bir görüşme yaptı. Bu görüşmede, Suriyeli Amani’nin savaşla değişen hayatını, Türkiye’de yaşadıklarını ve Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu insani yardım programının nasıl bir parçası olduğu dinledi.

Sağlık aracısı Amani Madi 2015 yılında Türkiye’ye geldi. 20 yaşında evlenen ve şu anda 23 yaşında olan Amani’nin bir kız çocuğu var. 2016 yılından beri UNFPA Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nde Suriyeli kadınların merkezin sunduğu hizmetlerden haberdar etmek ve hasta takibini yapan sağlık aracısı olarak görev yapıyor. 

Amani Madi, oyuncu Songül Öden’le yaptığı görüşme hakkında "Çok mutlu oldum, kendimi iyi ve değerli hissettim" dedi.

Songül Öden’in Arapça – Türkçe tercüman aracılığıyla yaptığı bu içten sohbetin metnini okuyunca, Amani’nin yaşadıklarına, gelecekten beklentilerine ve mutlu bir hayat için verdiği mücadeleye sizler de tanıklık edeceksiniz.  

Suriye’deki hayat ve Türkiye’de yeniden başlamak

 

Songül Öden: Suriyede yaşarken çalışıyor muydun?

Amani Madi: Üniversite öğrencisiyidim, sınıf öğretmenliği üzerine eğitim alıyordum.

Songül Öden: Eğitimini tamamlayabildin mi?

Amani Madi: Üçüncü yılımda savaş nedeniyle bırakmak zorunda kaldım

Songül Öden: Peki, eviniz, ailen ne durumda?

Amani Madi: Evimiz de ailem de orada kaldı.

Songül Öden: Türkiye’ye gelmeye nasıl karar verdiniz?

Amani Madi: Babam ve küçük kardeşimle karar verdik Suriye’den ayrılmaya, dayanamıyorduk artık. Eğitim yok, güvenlik yok, elektrik yok, su yok, hayatımızı sürdürebilecek olanakların hiçbiri yok. Ben okulumu bitirmek istiyordum ama ne yazık ki eğitimimi yarım bırakıp, ülkeden ayrılmak durumunda kaldım.

Songül Öden: Türkiye’ye vardığında kendini nasıl hissetin?

Amani Madi: Vardığımda hiç iyi değildim, ailemi savaşın ortasında bırakıp geldim, hem onlara üzülüyorum hem de savaşın travması üzerimde, ruh halim çok kötüydü.

Songül Öden: İlk hangi şehre ulaştın? Orada ilk nerenin kapısını çaldın?

Amani Madi: Şanlıurfa’ya gittim. Kız kardeşim orada olduğu için. O benden önce Suriye’yi terk etmişti.

 

“Beni cesaretlendirdiler, kendimi çok daha güçlü hissetim.”

 

Songül Öden: Peki, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun bu Kadın Sağlığı Danışma Merkezi ile yolun nasıl kesişti?

Amani Madi: İstanbul’da. Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği’nin yürüttüğü merkeze geldiğimde kendimi birçok anlamda iyi hissetmeye başladım.

Songül Öden: Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’ne adım attığında nasıl bir tecrübe yaşadın?

Amani Madi: Sosyal hizmet çalışanı ile konuştum. Tüm hikayemi anlattım. Sabırla beni dinledi. Bana çok nazik davrandı. İlk görüşmem onunla olmuştu.

Songül Öden:  Kendini güvende hissettin mi?

Amani Madi: Evet. Beni cesaretlendirdiler, kendimi çok daha güçlü hissetim.

Songül Öden: Peki sen Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nde sağlık aracısı olarak çalışmaya nasıl başladın?

Amani Madi: Sağlık aracısı olarak çalışma fikrini çok sevdim. Bu merkeze geldiğimde kendi yaşadığım olumlu değişimi, kendimi daha güçlü hissetmemi hiç unutmuyorum. Bu imkana başka kadılar da ulaşsın çok istediğim için bu işi yapmayı çok istedim ve kendime uygun gördüğüm bir iş oldu. Başvurdum, onlar da beni kabul etti.

Songül Öden:  Sağlık aracısı işinin en çok nesini seviyorsun?

Amani Madi: Kadınlara cesaret verbilme imkanını. Suriyeli göçmen kadınlar da insan, yaşananlardan dolayı bu gerçeği unutuyoruz, onlara tekrar insan olduklarını hatırlatmak çok güzel bir his.

Songül Öden: Bu işi yaptıkça, sağlık aracısı olmanın umduğun gibi olduğunu düşünüyor musun?

Amani Madi: Tabi ki. Suriyeli kadınları dinlemek bile onların daha iyi hissetmesine, kendilerini daha güçlü hissetmesine neden oluyor.

Songül Öden: Sağlık aracası olarak en çok hangi sorunlarla karşılaşıyorsun

Amani Madi: Görüştüğüm Suriyelilerin çoğunun kimlikleri yok, o yüzden de bazı haklardan mahrum kalıyorlar. Ayrıca dil ile ilgili de sorunları var. Kimlik başvurusu yapabilmek için gereken adımları atmak konusunda dil sorunu nedeniyle sıkıntılar yaşıyorlar. Biz onlara yol gösteriyor, yardımcı oluyoruz.

Songül Öden: Başka dikkatini çeken hangi sorunlar var?

Amani Madi: En sık gördüğüm bir diğer sorun çocuk yaşta evlilikler ve erken yaşta gebelikler. Bizim gibi sağlık aracıları Suriyeli kadın ve kız çocuklarını bilgilendiriyoruz, yasalardan ve sağlıkları için sakıncalarını anlatıyoruz.

Songül Öden: Merkeze gelen aklında kalan bir vaka var mı?

Amani Madi: Şiddet mağduru bir kadın merkezimize gelmişti, yüzünde hala şiddetin izleri vardı. O vakayı hiç unutman. O kadına destek olduk, hem merkeze geldiğinde hem de ev ziyaretleri yaparak. Onu bilgilendirdik, güçlendirdik.

Songül Öden: Mesela ben savaştan kaçmış biri olsam, gelsem yaşadığın ülkeye sığınsam, senin kapını çalsam, bana nasıl yardım ederdin?

Amani Madi: Sana kapımı açardım, sana hakların konusunda bilgi verirdim, kimlik çıkartman için sana yardım ederdim, hukuki sürecin yeni geldiğin ülkede nasıl işlediğini sana anlatır, yasalar konusunda seni eğitirdim, çocuk yaşta evliliğin yasal olmadığını, şiddet mağduru kadınların kendilerini korumak için hakları olduğunu anlatırdım.

Songül Öden: Peki sana da böyle mi oldu?

Amani Madi: Biz burada herkesi çok seviyoruz. Savaş olmasaydı ülkemizden ayrılmazdık. Bu geçici bir durum. Bu durum herkesin başına gelebilir, kimsenin başında çadır yok.

Songül Öden: İlginç bir deyim “başında çadır olmak”, ne anlama geliyor?

Amani Madi: Ailelerin birarada olmadığı ve ayrılmak zorunda kaldıkları durum için kullandığımız bir deyiş. Ailemizden kimse aynı çatı altında değil, herkes başka yerde, birbirimizden ayrı yaşıyoruz, onu anlatmak için kullandım.

“Kendimi çok yalnız hissediyordum.”

 

Songül Öden: Amani, sen erken yaşta evlendin değil mi?

Amani Madi: Evet, 20 yaşındaydım.

Songül Öden: Savaş olmasaydı, Türkiye’ye gelmek zorunda kalmasaydın, bu kadar genç yaşta evlenir miydin?

Amani Madi: Hayır, asla.

Songül Öden: Evlenmek yerine, ne yapardın?

Amani Madi: Üniversiteyi tamamlayıp, çalışma hayatına girerdim.

Songül Öden: Peki, hemen çocuk da yaptın galiba, neden bu kadar erken?

Amani Madi: Türkiye’de kendimi çok yalnız hissediyordum. Başta herşey çok zor oldu, çok zorlandım. Şimdi bana yakın birisi daha var diye çok mutluyum. Kızım şu anda benim tüm hayatım, o benim arkadaşım, kardeşim, ablam...

Songül Öden: Kızınla birlikte Suriye’ye dönmek, kızının Suriye’de okula gidip, orada hayatına devam etmesini ister misin?

Amani Madi: Evet. Hayat orada eski günlerine döndüğünde elbette çok isterim.

“Aileme tekrar kavuşabilmek için dua ediyorum.”

 

Songül Öden: İki sene önce seni ziyarete evine gelmiştim. Senin bebeğin daha yeni doğmuştu. Karşı komşun bir teyze vardı, Türk vatandaşı. Bebeğin için sana yardımcı oluyordu, hala görüşüyor musun?

Amani Madi: Evet. Hala görüşüyoruz. Bebeği nasıl yıkayacağımı bilmiyordum, bana ilk o göstermişti. Hala aramızda güzel bir ilişki var. Tüm komşularımla aram çok iyi. Benimle konuştukça, hikayemi dinledikçe beni daha iyi anlıyorlar, o yüzden ilişkilerimiz de daha güzel oluyor. Benim için kaygılanıyorlar, ailem ile görüşüp görüşemediğimi soruyorlar.

Songül Öden: En son görüştüğümüzde yemek yapmayı bilmiyordun, şimdi durumlar nasıl?

Amani Madi: Köfte yapabiliyorum, ha bir de dolmayı iyi yapıyorum artık (gülüşmeler)

Songül Öden: Peki Amani, en cok istedigin sey ne diye sorsam sana? Ne olması için dua ediyorsun?

Amani Madi: Eğitimimi tamamlayabilmek için dua ediyorum. Aileme tekrar kavuşabilmek için dua ediyorum. Kızımın daha iyi bir hayat yaşaması için dua ediyorum. Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri için dua ediyorum, bu merkezleri çok seviyorum.

Songül Öden: İnşallah. Birincisi dediğin gibi inşallah okursun. Okumaktan çok bahsettin. Senin için en büyük dileğim okuman. Bütün kız çocuklarını okumak kurtarır.

Amani Madi: Evet, evlenmek bir kadının hayatında okumak kadar önemli değil bence.

Songül Öden: Evet, ben de katılıyorum. Böyle düşünen senin gibi bir çalışanın UNFPA bünyesinde olması çok önemli.

Amani Madi: Çok teşekkürler. Ben de kendimi şanslı hissediyorum burada olduğum için.

 

“Bizi unutmayın”

 

Amani Madi: Bizi unutmayın

Songül Öden: Unutur muyum hiç? Senin hikayen bende yaşıyor, herkese anlatıyorum. UNFPA Sözcüsü olarak bu benim aynı zamanda görevim.

Amani Madi: Beni sizi çok seviyorum. Ailem de sizi çok seviyor. Ben de hep sizden bahsediyorum.

Amani Madi, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu’nun (UNFPA) Türkiye genelindeki 34 adet Kadın Sağlığı Danışma Merkezi’nden birinin bulunduğu Istanbul’da sağlık aracısı olarak Suriyeli kadınlara yardım etmeye devam ediyor. Amani’nin çalıştığı merkez, Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım (ECHO) tarafından finanse ediliyor ve Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği tarafından yürütülüyor.  

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu Sözcüsü olan Oyuncu Songül Öden, UNFPA Kadın Sağlığı Merkezlerini ziyaret etmeye ve Suriyeli kadınların hayatlarından oluşan hikayeleri paylaşmaya devam edecek.


Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA)

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1969 yılında kuruldu ve dünya çapında nüfus konusunda uluslararası finansmana sahip en büyük yardım kaynağı olan UNFPA, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen politikalar ve stratejiler oluşturulması konularında 150’yi aşkın ülkede faaliyet göstermektedir. Çalışmalarına proje temelli olarak başlayan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1971 yılından bugüne Türkiye’de; üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi; kalkınmayla ilgili verilerin toplanması, kullanımı ve yaygınlaştırılmasının artırılması, ve insani yardım konularında çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede ilk Ülke Programı 1988 yılından 1992’ye kadar sürmüş, şu anda ise Altıncı Ülke Programı (2016-2020) yürütülmektedir.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), her gebeliğin istenilen gebelik olduğu, her doğumun güvenli gerçekleştiği ve her gencin içindeki potansiyelini ortaya çıkarabildiği bir dünya için çalışır. UNFPA, bu hedefe ulaşabilmek için, yaptığı çalışmalarda Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden (SKH) özellikle 5 tanesine odaklanmıştır: 

SKH 3: Sağlıklı Bireyler, 
SKH 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği,
SKH 10: Eşitsizliklerin Azaltılması,
SKH 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar,
SKH 17: Hedefler için Ortaklıklar

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Sosyal Medya Hesapları:

Facebook: UNFPA.Turkey  Twitter: UNFPATurkey  Instagram: unfpa_turkey  YouTube: UNFPATurkey