Go Back Go Back
Go Back Go Back
Go Back Go Back

“Kız çocuklarının rüyalarını öldürüp, geleceklerini karartmayın”

“Kız çocuklarının rüyalarını öldürüp, geleceklerini karartmayın”

Haberler

“Kız çocuklarının rüyalarını öldürüp, geleceklerini karartmayın”

calendar_today 18 October 2017

“Kız çocuklarının rüyalarını öldürüp, geleceklerini karartmayın”
“Kız çocuklarının rüyalarını öldürüp, geleceklerini karartmayın”

Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Farkındalık Paneli - Şanlıurfa, 18 Ekim 2017

18 Ekim 2017, Şanlıurfa - Birleşmiş Millet Nüfus Fonu, Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım (ECHO) finansal desteği, Sağlıklı Bakanlığı işbirliği ve Harran Üniversitesi yürütücü ortaklığı ile Şanlıurfa’da “Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Farkındalık” paneli düzenlendi.

450’den fazla sığınmacı kadının katıldığı panelde, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Üreme Sağlığı Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya, Çocuk Yaşta Evliliklerin Fiziksel, Psikolojik ve Sosyal Boyutu; Danimarka Mülteci Konseyi’nden Toplumsal  Cinsiyet Uzmanı Av. Meline Çilingir Çocuk Yaşta Evliliklere Yasalar Ne Diyor? ve Başkent Kadın Platformu Derneği’nden Nesrin Semiz İslam Hukukuna Göre Erken Evlilik konularında sunumlar yaptılar.

Panelin açılış konuşmasında Sağlık Bakanlığı Halk Sağlığı Genel Müdürlüğü Göçmen Sağlığı Daire Başkanı Dr. Kanuni Keklik “Erken yaşta evlilik geleceğimizi etkileyen oldukça önemli bir konu. Güçlü bir gelecek nesil için için tüm kadınları çalışmalara dahil etmek şart. Bugün burada öğreneceklerinizi lütfen uygulamaya koyun, çevrenizle paylaşın. Çocuk yaşta evlilik herkesin sorunudur, hepimiz bu konuda duyarlı olmalıyız. Bugün panele gösterilen yüksek sayıda katılım, sizlerin de bu konuya ne kadar önem verdiğinizi gösteriyor. Evlilik kutsaldır. Bu kutsal kavramı koruyalım, kız çocuklarımızı koruyalım” dedi.   

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsicisi Karl Kulessa, panelin açılış konuşmasında “Çocuk yaşta evlilik küresel bir sorundur. Her dokuz kız çocuğundan biri, 15 yaşına gelmeden evlendiriliyor. Evlendirilen bu kız çocuklarının çoğunluğu kırsal nüfusun düşük gelir ve eğitim seviyesinden gelenler. Önümüzdeki beş yılda, 70 milyon kız çocuğunun evlendirileceği hesaplanıyor; bu her gün binlerce kız çocuğunun evlendirilmesi demek. Bir çok aile, kız çocuklarını evlendirerek ev ekonomosine katkı sunduğunu düşünüyor. Ancak gerçekte bu evlilikler hem kız çocuklarının kendisi hem de aileleri için olumsuz tecrübelerle sonuçlanıyor.”

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Üreme Sağlığı Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya, açılış konuşmaları sonrasında yaptığı sunumda şunları söyledi “Dünyanın her yerinde, insanlar kız çocuklarının güçlendirilmesi için çalışıyor. Bizler de kız çocuklarımızın geleceği için hep beraber çalışmalı, onların sağlığı için bugünden işe koyulmalıyız. 18 yaşının altındaki herkes çocuktur. Çocuk doğası gereği büyümesi gereken bir varlıktır; kendisi henüz büyümemiş, gelişimini tamamlamamış bir çocuk, başka bir canlıyı nasıl büyütsün? Çocuklar genelde evlenmeye karar veremez, onlar adına çevrelerindeki büyükler karar verir ve onları “evlendirir”. Gelişme dönemindeki çocuk bir çok değişim yaşar. Bu dönem uyum sorunlarının yaşandığı, psikolojik olarak daha dengesiz olunan yaşlardır. Bir çok sorunla boğuşan çocuğa “evlendirelim düzelir” diye zorlamak durumu daha da kötüleştirecektir. Kesin olan bir tanım var ki o da çocuk yaşta evliliklerin çocukların geleceğinden çaldığı gerçeğidir.”

Danimarka Mülteci Konseyi’nden Toplumsal Cinsiyet Uzmanı Avukat Meline Çilingir “Çocuk yaşta zorla evlendirmenin sosyal ve yasal boyutları vardır. Savaş gibi travmalara maruz kalmış ve göçe zorlanmış bireyler kaldırmaya zorlandıkları yüklerin altına giriyorlar. Bu yükü hafifletmek umuduyla, kız çocuklarını korumak adına, ekonomik kazanım adına kız çocuklarını zorla evlendiriyorlar. Aslına bakılırsa, her çocuk yaşta yapılan her evlilik ‘zorla’ yapılmıştır, çünkü çocuk o kadar erken yaşlarda kendi iradesi ile karar veremez.” Avukat Çilingir yaptığı sunumda çocuk yaşata yapılan evliliğin suç olduğu kadar bu tip evliliklere şahit olanrın da bildirim zorunluluğu olduğu gerçeğinin altını çizdi ve panele katılanlara önemli bir ayrıntı konusunda bilgilendirme yaptı: “Unutulmamalıdır ki çocuk yaşta yapılan evlilikler nedeniyle medeni yasanın sağladığı bir çok haktan mahrum kalınır.”

Başkent Kadın Platformu Derneği’nden Nesrin Semiz, yaptığı İslam Hukukuna Göre Erken Evlilik sunumunda “Erken yaşta evliliklerin İslam’ın bakış açısına baktığımızda, İslam’ın bu konuda ‘yapmayınız’ dediğini görüyoruz. Dinimizde, kadının onuruna yakışır bir hayat sürmesi gerekliliği üzerine bir yaklaşım vardır. Dinimizde insan hayatı çok önemlidir. İmandan sonra gelen en önemli unsur, insan hayatıdır. Bir diğer konu da, neslin korunmasıdır. Sağlıklı toplumun şartı, sağlıklı bireylerdir. Biliyoruz ki çocuk yaşta evlilik, kız çocuklarının bedensel bütünlüğünü bozuyor. Bireyin sağlığını ve doğacak nesli tehlikeye atıyor. Çocuk yaşta evlilik, İslam’ın önem verdiği bu iki konuyu da tehdit ediyor. Çocuk yaşta yapılan evliliklerle, sağlıklı toplumun temel taşlarına zarar geliyor. Zamanından çok önce yapılan evlilikle, çocuklarınızın hayatlarını karartmayın” dedi.

Panele katılan Suriyeli göçmen kadınlardan iki kişi kendi deneyimlerini paylaşmak için söz aldılar.  15 yaşında evlendirilen bir katılımcı Suriyeli kadın, kendisinin çocuk yaşlarda kendi bebeklerine bakma yükümlüğü aldığını, bu çok emek isteyen ağır sorumluğun altında depresyona sürüklendiğini aktardı. Eğitimlerini yarım bırakmayıp, öğretmen, doktor, mühendis olan çevresindeki diğer kadınlara imrenerek baktığını paylaşan katılımcı, çocuk yaşta evlilik suçunun bir parçası olup, kız çocuklarının rüyalarını karartmayın tavsiyesinde bulundu.

Söz alan bir diğer katılımcı göçmen kadın, çocuk yaşta evlilik nedeniyle bir anda artan sorumluluklar içinde boğulduğunu söyledi. 18 yaşına gelmeden üç çocuk sahibi olan katılımcı, yaşadığı yalnızlık ve baskıdan dolayı psikolojisinin bozulduğu bilgisini paylaştı. İçinde bulunduğu sıkıntıdan çıkmak için kendisi de çocuk olan eşinden destek alamadığını söyleyen katılımcı, kız çocuklarının bu sorunları hak etmediğini, çocuk yaşta evliliğin yarattığı sorunlardan kız çocuklarının korunması gerektiği vurgusunu yaptı. 

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri

Dünyada üç kadından birisi 18 yaşından önce evlenmektedir. Çocuk yaşta evlilikler konusunda gerekli ve etkin çalışma yürütülmezse, 2050 yılı itibarıyle çocuk yaşta evlenmiş kadın sayısının 1.2 milyara ulaşması beklenmektedir. Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Ofisi, 2011 yılından bugüne, İnsani Yardım Programı çerçevesinde kadın sağlığı ve kadına yönelik şiddet konularında kapasite geliştirme, hizmet sunumu, üreme sağlığı ve hijyen malzemeleri sağlamaktadır.

Bu kapsamda, çeşitli kuruluşlarla işbirliği halinde Kadın ve Kız Çocuklar için Güvenli Alanlar (Kadın Sağlığı Danışma Merkezleri) oluşturulmaya başlanmıştır. 2017 yılında çeşitli illerde Avrupa Komisyonu İnsani Yardım ve Sivil Koruma Birimi (ECHO), Amerikan Hükümeti, İsveç Hükümeti ve Japon Hükümeti desteği ile kurulan merkezlerde öncelikli olarak sığınmacı kadın ve genç kızlara üreme sağlığı ve cinsel sağlık, cinsiyet temelli şiddet, psiko-sosyal destek, güçlenme ve malzeme dağıtımı konularında faaliyet gösterilmektedir.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA)

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1969 yılında kuruldu ve dünya çapında nüfus konusunda uluslararası finansmana sahip en büyük yardım kaynağı olan UNFPA, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen politikalar ve stratejiler oluşturulması konularında 150’yi aşkın ülkede faaliyet göstermektedir. Çalışmalarına proje temelli olarak başlayan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1971 yılından bugüne Türkiye’de; üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi; kalkınmayla ilgili verilerin toplanması, kullanımı ve yaygınlaştırılmasının artırılması, ve insani yardım konularında çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede ilk Ülke Programı 1988 yılından 1992’ye kadar sürmüş, şu anda ise Altıncı Ülke Programı (2016-2020) yürütülmektedir.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), her gebeliğin istenilen gebelik olduğu, her doğumun güvenli gerçekleştiği ve her gencin içindeki potansiyelini ortaya çıkarabildiği bir dünya için çalışır. UNFPA, bu hedefe ulaşabilmek için, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden (SDG) özellikle 4 tanesine yoğunlaşmıştır; SDG 3:Sağlıklı Bireyler, SDG 4: Nitelikli Eğitim, SDG 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve son olarak SDG 17: Hedefler için Ortaklıklar

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Sosyal Medya Hesapları:

Facebook: UNFPA.Turkey  Twitter: UNFPATurkey  Instagram: unfpa_turkey  YouTube: UNFPATurkey

Related Content