Go Back Go Back
Go Back Go Back
Go Back Go Back

“Cinsel sağlık hem ergenler hem de yetişkinler için konuşulabilir olmalı”

“Cinsel sağlık hem ergenler hem de yetişkinler için konuşulabilir olmalı”

Haberler

“Cinsel sağlık hem ergenler hem de yetişkinler için konuşulabilir olmalı”

calendar_today 24 November 2018

“Cinsel sağlık hem ergenler hem de yetişkinler için konuşulabilir olmalı”
“Cinsel sağlık hem ergenler hem de yetişkinler için konuşulabilir olmalı”

24 Kasım 2018, İstanbulEğitim alanındaki önde gelen kurumların temsil edildiği Okulda Ergeni Güçlendirmek Konferansı, İstanbul’da gerçekleştirildi. Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı ile Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu işbirliğinde 24 Kasım Öğretmenler Günü’nde düzenlenen konferansta uzmanlar, eğitimciler ve sivil toplum kuruluşları okul ortamında ergenlerin gelişim süreçlerini desteklemenin önemini ve yöntemlerini tüm yönleriyle tartıştı.

Toplantının açılışında kısa bir konuşma yapan Türkiye Aile Sağlığı ve Planlanması Vakfı Genel Koordinatörü Nurcan Müftüoğlu, 120’den fazla katılımcının ilgi gösterdiği konferansa öğretim üyeleri, öğretmenler, eğitim fakülteleri öğrencileri ve uzmanlar katılım gösterdi. Açılış konuşmasında, Nurcan Müftüoğlu öğrencilerin okul ortamında yaşlarına uygun olarak yapılandırılmış kapsamlı cinsel sağlık bilgilerine erişiminin önemini anlattı ve bu desteğin  gençlerin doğru ve sorumlu kararlar vermeleri açısından ne denli güçlendirici olabileceğine vurgu yaptı.

Açılış konuşması yapan bir diğer isim de Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu, Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya oldu. Dr. Yıldırımkaya konferansın Öğretmenler Günü’nde düzenlendiğini belirterek, ülke nüfusumuzun yaklaşık dörtte birini oluşturan genç insanların ergenlik dönemi ve gelişimi konusularında yeterli bilgiye sahip olmadıklarını; ergenlerin kendilerindeki hızlı değişimi yabancısama, ruhsal ve biyolojik olarak değişime uyumsuzluk, istismar, taciz, şiddet, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlar ve istenmeyen gebeliklerin gençlerin en çok etkilendikleri hususlar olduğunu vurguladı.

Yıldırımkaya konuşmasında “Dünyada neredeyse standart bir uygulama haline gelen ergen sağlığının zorunlu eğitimin bir parçası olmasının; ülkemizde ise okul müfredatında ihtiyaç duyulan boyutta yer alamaması nedeni ile gençler en doğru, en güvenilir , en kolay erişilebilecek bilgilerden yoksun kalmakta ve deyim yerinde ise sorunları ile kendi başlarına boğuşmaktadırlar” dedi. Konuşmasında ayrıca, “gençler, ergen sağlığı  bilgilerini çoğunlukla arkadaşlarından, gazete, internet sitelerinden ya da medyadan  edinmeye çalışıyorlar. Bu konularda ailelerin bilgi kaynağı olma görevi ise son derece sınırlı düzeyde kalıyor. Bu konuya ilişkin arkadaşlardan öğrenilen kulaktan dolma ve internetteki güvenilir olmayan kaynaklardan edinilen bilgiler ve mesajlar  gençlerin davranışlarını ve sağlıklarını olumsuz yönde etkiliyor” dedi.

Eğitim Reformu Girişimi’nden Gözde Ertekin, yaptığı sunumda ergenler için uygun eğitim ortamlarının nasıl olması gerektiği konusunda bilgi verdi. Ertekin, konuşmasında “Eğitim kurumlarının, ergenlerin hem akademik hem de sosyal yetilerinin gelişmesine imkan sağlamaya olanak sunması gerekir. Çocuklar okulda sosyal olarak güvende hissetmeli. Okul ortamlarının akran zorbalığına yol açmayan, ergenlerin kendilerini güvende hissetmelerine olanak sağlayan ortamlar olması gerekir” dedi.

İstanbul Bilgi Üniversitesi, Çocuk Çalışmaları Birimi’nden Gözde Durmuş, ergenlerin gözünden okulun kendilerini geliştirmeye iten mekanlar olması gerekliliğine değindi. Ergenlerin, çocuklukla yetişkinlik arasında bir yerde sıkışıp kaldığına dikkat çeken Durmuş, okulların bu sıkışmışlığı kırması gerektiğini söyledi. Durmuş konuşmasının sonlandırırken “Ergenlerin de özel hayatları olduğunu hatırlamak önemli. Sonuçta, ergenler kendi hayatlarının uzmanlarıdır” dedi.  

Rayka Kumru Eğitim ve Danışmanlık’tan panel oturumuna katılan Özge Gültekin, cinsel sağlık eğitiminin okullarda mutlaka olması gerekliliğine vurgu yaptı ve ergenleri ancak bu tip eğitimlerle güçlendirilebileceğinin altını çizdi. Ergenlerin, cinsel sağlık hakkındaki bilgi arayışlarını Internette güvenilir olmayan kaynaklardan temin etmeye çalıştıklarına dikkat çeken Gültekin, güvenilir bilginin ergene mutlaka sunulması gerekli olduğunu söyledi.

Istanbul Robert Lisesi’nden Selin Şen, cinsel sağlık konusunun konuşulabilir olması gerektiğine söyledi ve bu konunun ergenler için de konuşulabilir olması için yetişkinler için de aynı şekilde konuşulur olmasının sağlanmasının çok önemli olduğunu iletti.

Konferans programında yer alan farklı oturumlarda, “Eğitim Sisteminin Ergen Gelişimini Desteklemede Rolü;” Bedensel Söz Hakkı, Özel Alan ve Okul;” Cinsiyet Kimliği Gelişimi ve Ayrımcılık” başlıklarında eğitim ortamı ve cinsel sağlık eğitiminin önemli boyutlarına değinildi. Konferans, katılımcılarının geleceğe yönelik tavsiye ve görüşlerinin paylaşıldığı bir forumla son buldu.

 


Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı  (TAPV) Hakkında

TAPV, çocuk ve ergenlerle çalışan psikolojik danışman ve rehberlerin ihtiyaçları doğrultusunda, alandaki 30 yılı aşkın birikimini ve çocuk, ergen ve yetişkinlerle yürüttüğü eğitim çalışmalarındaki deneyimini paylaşmak üzere 2010 yılından bu yana PDR çalıştaylarını düzenlemiştir. Bugüne kadar binlerce öğrenci, öğretmen ve veli ile ergenlerin cinsel gelişiminin desteklenmesine yönelik çalışmalar gerçekleştirilmiştir. TAPV geçmiş dönemlerde olduğu üzere; günümüzde de UNFPA ile başta üreme sağlığı, ergen sağlığı olmak üzere insani yardım alanı dahil bir çok projeyi uygulayıcı ortak sıfatı ile yürütmektedir.


Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA)

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1969 yılında kuruldu ve dünya çapında nüfus konusunda uluslararası finansmana sahip en büyük yardım kaynağı olan UNFPA, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen politikalar ve stratejiler oluşturulması konularında 150’yi aşkın ülkede faaliyet göstermektedir. Çalışmalarına proje temelli olarak başlayan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1971 yılından bugüne Türkiye’de; üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi; kalkınmayla ilgili verilerin toplanması, kullanımı ve yaygınlaştırılmasının artırılması, ve insani yardım konularında çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede ilk Ülke Programı 1988 yılından 1992’ye kadar sürmüş, şu anda ise Altıncı Ülke Programı (2016-2020) yürütülmektedir.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), her gebeliğin istenilen gebelik olduğu, her doğumun güvenli gerçekleştiği ve her gencin içindeki potansiyelini ortaya çıkarabildiği bir dünya için çalışır. UNFPA, bu hedefe ulaşabilmek için, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden (SKH) özellikle 5 tanesine yoğunlaşmıştır: 

SKH 3: Sağlıklı Bireyler, 

SKH 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği,

SKH 10: Eşitsizliklerin Azaltılması,

SKH 16: Barış, Adalet ve Güçlü Kurumlar,

SKH 17: Hedefler için Ortaklıklar

 

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Sosyal Medya Hesapları:

Facebook: UNFPA.Turkey  Twitter: UNFPATurkey  Instagram: unfpa_turkey  YouTube: UNFPATurkey

Related Content