Go Back Go Back
Go Back Go Back
Go Back Go Back

“Çocuk yaşta yapılan evlilikler insan hakları ihlalidir”

“Çocuk yaşta yapılan evlilikler insan hakları ihlalidir”

Haberler

“Çocuk yaşta yapılan evlilikler insan hakları ihlalidir”

calendar_today 24 September 2017

Erkek Sığınmacılara Yönelik “Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Farkındalık Paneli” - 24 Eylül 2017, Ankara

Dünyada üç kadından birisi 18 yaşından önce evlenmektedir. Çocuk yaşta evlilikler konusunda gerekli ve etkin çalışma yürütülmezse, 2050 yılı itibarıyle çocuk yaşta evlenmiş kadın sayısının 1.2 milyara ulaşması beklenmektedir. Sığınmacı ailelerde de sıklıkla rastlanan ve çocuk yaştakilere yönelik bir insan hakları ihlali olan çocuk yaşta evlilik konusuna dikkat çekmek ve farkındalık yaratmak için Türkiye’deki sığınmacı erkek ve kadın katılımcılara özel olarak içeriği Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) ofisince geliştirildi ve ilki 18 Eylül 2017’de 1,000 fazla katılımcıyla Mardin’de yapıldı. İlk panelin ardından Konya, İzmir, Ankara ve Batman’da tekrarlanan oturumların ardından Adana, Mersin, Kahramanmaraş, Şanlıurfa, Hatay, Diyarbakır, Gaziantep, İstanbul ve Eskişehir illerinde de sığınmacı kadın ve erkeklere yönelik olarak tasarlanmış panellerimiz devam edecek.  

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) tarafından içeriği geliştirilen ve Hacettepe Üniversitesi Kadın Sorunları Uygulama ve Araştırma Merkezi (HÜKSAM) , Toplum Gönüllüleri Vakfı (TOG) ile Sığınmacılar ve Göçmenlerle Dayanışma Derneği (SGDD-ASAM) yürütücü ortaklarıyla sığınmacı erkeklere yönelik olarak düzenlenen “Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Farkındalık Paneli'’nin Mardin’de iki tane olmak üzere, Konya ve İzmir’den sonra beşincisi 24 Eylül 2017’de Ankara’da Ulucanlar Yarı Açık Cezaevi Kültür ve Kongre Merkezi'nde yapıldı. Düzenlenen panelde Çocuk Yaşta Evliliklerin Fiziksel, Psikolojik ve Sosyal Boyutu, Türkiye'de Erken Yaşta Evliliklerde Hukuki Durum ve Yükümlülükler ve İslami Perspektiften Çocuk Yaşta Evlilikler konularında sunumlar yapıldı. Finansal desteği Avrupa Birliği Sivil Koruma ve İnsani Yardım (ECHO) ve ABD Dışişleri Bakanlığı Nüfus, Göçmen ve Göç Bürosu tarafından sağlanan Ankara’daki panele, 250’nin üzerinde sığınmacı erkek katılım gösterdi.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Türkiye Temsilcisi Karl Kulessa, Ankara’daki panelin açılışında yaptığı konuşmada “Çocuk yaşta evlilikler sebebiyle genellikle okulu erken yaşta bırakan çocuklar özellikle ekonomik fırsatlardan yararlanamamaktadır. Yaşamlarıyla ilgili alacakları kararlar ve izleyebilecekleri yollar konusunda seçenekler en aza indirgenmiş ve hatta çoktan belirlenmiştir. Çocuk yaşta evlilik küresel bir sorundur. Dünyada her 9 kız çocuğundan biri 15 yaşından önce evlenmektedir. Bu kız çocukların çoğu fakir, eğitim seviyesi düşük ve kırsal bölgede yaşamaktadır. Tahminlere göre de önümüzdeki beş yılda 70 milyon kız çocuğu çocuk yaşta evlenecektir ki bu her gün binlerce kız çocuğunun evlenmesi anlamına gelmektedir” dedi.

Panelin açılışı konuşmalarında TOG Genel Müdürü Jülide Erdoğan, “Kız ve erkek çocuklarımızın sağlıklı gelişimi için öncelikle onların potansiyeline ulaşmasına imkan sağlanması gerekli” dedi. HÜKSAM Müdürü Prof. Dr. Ü. Şevkat Bahar Özvarış “2000’lerin başından günümüze, UNFPA gibi ortaklarımızla kadın çalışmaları konusunda fayda sunmaya çalışıyoruz. Aynı şekilde, sığınmacı kadın ve kız çocukları konusunda da çalışmalar yapıyor, eğitim programları düzenleyerek, çocuk yaşta evlilikler panelinde olduğu gibi farkındalık yaratmaya çalışıyoruz” dedi. SGDD Genel Koordinatörü İbrahim Vurgun Kavlak, “Erkeklerin çok daha güzel bir dünyada yaşaması için bu konuda yapılan çalışmalara çok önem veriyoruz. Bu tip çalışmalar ülkenin geleceğine de olumlu yönde etkileyecektir” diye konuştu. 

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Üreme Sağlığı Program Koordinatörü Dr. Gökhan Yıldırımkaya paneldeki sunumunda “Çocuk yaşta evlilik, fiziksel, gelişimsel ve ruhsal açılardan evlilik ve çocuk doğurma sorumluluğu taşımaya hazır olmadan ve genellikle 18 yaşından önce gerçekleşen evliliklerdir” dedi. “Uluslararası belgelerde çocuk yaşta evlilik bir insan hakları ihlali olarak kabul edilmektedir. Çocukların hangi gerekçeyle olursa olsun, 18 yaşını doldurmadan evlendirilmeleri, anne ve bebek yönünden çok riskli olduğu için sağlık sonuçları açısından da doğru değildir” vurgusunu yaptı. “Dünyada hala her 2 dakikada gebeliğe bağlı nedenlerden dolayı kadınlar hayatını kaybediyor. Bu ölümlerin bir kısmı çocuk yaşda evlilik kaynaklı. Hayatını kaybeden kadınların yanı sıra, aynı zamanda, çocuk yaşta yapılan evliliklerde cinse şiddetin de sıklıkla görüldüğüne şahit oluyoruz” dedi.

Panel konuşmacılarından Av. Sinan Yolalan, Türkiye'de Erken Yaşta Evliliklerde Hukuki Durum ve Yükümlülükler başlıklı sunumunda, “Çocuk yaşta evlilik konusu, çocuk istismarı ve insan kaçakçılığı olarak ele alınabilecek çok boyutlu bir konudur. Türk Ceza Kanunu ve anayasaya göre sığınmacılar da çocuk yaşta evlillikler konusundaki bağlayacı maddelere tabidir. Sığınmacıların bu suçu işlemeleri halinde sınır dışı edilme riski vardır. Resmi olarak bu evlilikler yok sayılır. Sadece evliliği yapanlar değil, bu evliliğe şahit olanların da bu suçu bildirme yükümlülükleri vardır; buna uymayanlara cezai yaptırımlar vardır. Aynı şekilde, bu bildirme zorunluluğu uygulaması sığınmacılar için de geçerlidir ve ihbar etme sorumlulukları vardır” dedi.

Prof. Dr. Mehmet Hayri Kırbaşıoğlu, İslami Perspektiften Çocuk Yaşta Evlilikler başlıklı sunumunda “Çocuk yaşta evlilikler konusu hepimizin ilgilenmesi gereken bir sorundur. Bu tip evliliklerin baskı sonucu ortaya çıktığını görüyoruz. Kimse, baskı altında tüm hayatını etkileyecek bir karar almamalıdır. Kimse rızası dışında evlendirilmemelidir. Baktığımızda, kız çocuklarının babalarının baskısıyla evlendirilmesi, evlilik kavramına çok önem veren dinimizce de doğru değildir” dedi.

Panele katılım gösteren sığınmacı katılımcılardan iki kişi, yaptıkları çocuk yaştaki evliliğin hayatlarına olan olumsuz etkisi konusunda deneyim paylaşımı yaptılar. Söz alan sığınmacı erkeklerden biri “Ben lise yıllarında evlendim ve okulu bırakmak zorunda kaldım. Ekonomik olarak çok zorluklar yaşadık, ancak 34 yaşında adam akıllı kendi ayaklarımız üzerinde durabildik. Eşim ilkokul mezunu olarak kaldı. Sosyal olarak hep yalnız kaldı. Benim eşimin yaşadıklarını anlamam çocukluktan çıkıp yetişkin yaşlarına erişmemle, yıllar sonra mümkün oldu. Şimdi, 11 yaşımdaki kızımın aynı acıları yaşamasını istemiyorum” dedi. Paylaşımda bulunan ikinci katılımcı “Bizde, sorunlu erkek çocuklarını genellikle daha mulayim olan kızlarla evlendirip, bir nevi erkek çocuğunun sakinleşeceği umuluyor. Bence, ergenlik yaşlarında bu ‘olgunlaşmaya’ fazla odaklanıyor, çok küçük yaştaki kız ve erkek çocuklarımızdan çok fazla beklentilere giriyoruz. Çocuklarımızı da doğru olmayan ‘siz büyüdünüz’ intibasını veriyoruz. Halbuki onlar daha çocuk” paylaşımında bulundu.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), yürütücü ortakları ve farklı uluslararası donörlerden aldığı finansal destekle, erkek ve kadınlara yönelik olarak içeriği ayrı ayrı geliştirilen “Çocuk Yaşta Evliliklere Karşı Fardınlalık Yaratma” 30’a yakın paneller serisi Türkiye’nin bir çok farklı ilinde düzenlemeye devam ediyor.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA)

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1969 yılında kuruldu ve dünya çapında nüfus konusunda uluslararası finansmana sahip en büyük yardım kaynağı olan UNFPA, sürdürülebilir kalkınmayı destekleyen politikalar ve stratejiler oluşturulması konularında 150’yi aşkın ülkede faaliyet göstermektedir. Çalışmalarına proje temelli olarak başlayan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), 1971 yılından bugüne Türkiye’de; üreme sağlığı, toplumsal cinsiyet eşitliğinin desteklenmesi; kalkınmayla ilgili verilerin toplanması, kullanımı ve yaygınlaştırılmasının artırılması, ve insani yardım konularında çalışmalar yapmaktadır. Bu çerçevede ilk Ülke Programı 1988 yılından 1992’ye kadar sürmüş, şu anda ise Altıncı Ülke Programı (2016-2020) yürütülmektedir.

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA), her gebeliğin istenilen gebelik olduğu, her doğumun güvenli gerçekleştiği ve her gencin içindeki potansiyelini ortaya çıkarabildiği bir dünya için çalışır. UNFPA, bu hedefe ulaşabilmek için, Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri’nden (SDG) özellikle 4 tanesine yoğunlaşmıştır; SDG 3:Sağlıklı Bireyler, SDG 4: Nitelikli Eğitim, SDG 5: Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve son olarak SDG 17: Hedefler için Ortaklıklar

Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) Sosyal Medya Hesapları:

Facebook: UNFPA.Turkey  Twitter: UNFPATurkey  Instagram: unfpa_turkey  YouTube: UNFPATurkey

Related Content