Çocuk yaşta evlilikler dünya çapında milyonlarca çocuğu, özellikle de kız çocuklarını etkileyen ve çok yönlü ele alınması gereken zararlı bir uygulamadır. Dünya çapında artan ulusal ve uluslararası çalışmalar çocuk yaşta evlilik oranlarının düşmesini sağlasa bile bu uygulama halen toplumsal bir sorun olarak varlığını sürdürüyor. Yoksulluk, toplumsal normlar, zararlı uygulamalar, kız çocuklarına ve oğlan çocuklarına toplum tarafından biçilen roller gibi iç içe geçmiş ve birbirini pekiştiren birçok faktör, çocuk yaşta evliliklerin önünü açmakta rol oynuyor.
Çatışma ve insani kriz ortamlarında çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerde (ÇYEZE) artış olduğunu ortaya koyan çok sayıda çalışma söz konusu. Ebeveynlerin ve çocukların eğitim düzeyi düştükçe erken yaşta evliliklerin oranının da arttığı izleniyor. Toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda küresel ölçekte yaşanan gelişmelere rağmen, kız çocukları oğlan çocuklarına kıyasla çocuk yaşta evlendirilme ve ücretsiz çalışma uygulamalarına daha fazla maruz kalıyor. Eğitimlerinin daha erken yarıda kesilmesi ve toplumsal cinsiyete dayalı şiddete maruz kalma riski de oğlan çocuklarına kıyasla çok daha yüksek..
Pek çok risk taşıyan ve olumsuz sonuçlara yol açabilen ÇYEZE, özellikle sağlık riskleri ve yükleri yönünden değerlendirilmelidir. Çünkü sağlık riskleri ve yükleri, yaşam kalitesi ve “yaşam hakkı” konularında olumsuzlukları ardı ardına tetikliyor. Bu sonuçlar arasında önlenebilir ölümler ve engellilik de yer alıyor. ÇYEZE’nin sağlık risklerine ve olumsuz sağlık sonuçlarına odaklanan bu çalışma, niteliksel araştırma yöntemi ile yürütüldü. Bu kapsamda 10 ilde, 83 farklı kurum ve pozisyonda çalışan hizmet sunucularla görüşüldü. Çalışmanın sonunda hizmet sunucuların ÇYEZE’yi toplumsal bir sorun olarak tanımladıkları, olgunun nedenlerine ve çok katmanlılığına ilişkin çeşitli görüşlere ve deneyimlere sahip oldukları görüldü.
Bu konuda çok sektörlü bir yaklaşım çerçevesinde atılacak kalıcı adımlar ve müdahaleler öncelikle Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları’na (SKA) ilişkin göstergelere ve “Nüfus ve Kalkınma Konferansı Eylem Planı”nın sonuçlarına erişilmesinde kilit rol oynayacaktır. Daha da önemlisi ülkemizde sağlık göstergelerinin gelişmesine, sağlık yükünün ve giderlerinin azalmasına uzun soluklu ve kalıcı yarar sağlayacaktır.
UNFPA Türkiye tarafından hazırlanan "Çocuk Yaşta, Erken ve Zorla Evliliklerin Sağlık Riskleri ve Sonuçlarına Çok Sektörlü Yaklaşım" raporu, çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin sağlık risklerine ve sonuçlarına odaklanan, sahada faaliyet gösteren ilgili tüm hizmet sunucular, kamu görevlileri, sivil toplum kuruluşu çalışanları ve akademisyenler ile gerçekleştirilen derinlemesine mülakatlar ve odak grup çalışmaları aracılığı ile ortaya çıkmış niteliksel bir araştırmadır. Çocuk yaşta evlilikler ve ergen gebelikler sonucu ortaya çıkan, başta anne ve bebek ölümleri olmak üzere, düşük, erken doğum, zor doğum, gebelik döneminde bebekte büyüme geriliği, düşük doğum ağırlığı, ağır kanamalar, fistüller ve yırtıklar, cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara daha fazla maruz kalma ve doğum sonrası sorunlar gibi pek çok sağlık sorununu ortaya koyuyor. Çalışma, çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin sağlık yüklerini gözler önüne sermekle birlikte, konunun sağlık sektörü açısından ele alınmasına, yönetilmesine ve önlenmesine yönelik birçok öneri ve müdahaleyi çok sektörlü yaklaşım içerisinde ele alıyor. Araştırma kapsamında, ayrıca, çocuk yaşta evliliklerin nedenlerine, çocuk yaşta evliliklere dair ulusal ve uluslararası mevzuata ve güncel verilere de yer veriliyor.
Raporda çocuk yaşta evlilik konusunda ortak yaklaşım; dünyada ve Türkiye’de genel durum; çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin nedenleri; çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin yarattığı sorunlar; çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin sağlık riskleri ve sonuçları; çocuk yaşta, erken ve zorla evlilikler konusunda yasal düzenlemeler; araştırma metodu ve verilerin analizi; çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin sağlık riskleri ve sonuçları ve multifaktöriyel nedenler; çocuk yaşta, erken ve zorla evliliklerin olumsuz sağlık sonuçlarının önlenmesine yönelik öneriler ve multifaktöriyel önlem ve müdahelelere ilişkin öneriler bulunmaktadır.
Daha fazlası için UNFPA Türkiye'nin yeni raporunu inceleyin.